Ebeveynleriniz hassas, ihtiyaç duyduğunuzda yanınızda ve duyarlı insanlarsa, güvenli bir bağlanma stiliniz olur. Duyarlılıkları değişkenlik gös terdiyse kaygılı bir bağlanma geliştirirsiniz. Uzak, sert ve duyarsız bir tavır takınmışlarsa kaçıngan bir bağlanma stiliniz olur
Bağlılığı bulunmayan kişiler anomalidir, çünkü her şeyi başkalarına bağlanmak, kalıcıymış gibi görünen, süreceğine güvenebileceğimiz ilişkiler kurmak için yaparız.
Erken dönemlerde yaşanan etkileşimlerin beynin yapılanmasında hayati önem taşıdığını gösteren bir başka olay da, yetimhanede fiziksel temastan ve sevgiden yoksun bir şekilde büyüyen çocuklardan bazılarının, sağlıklı olmalarına rağmen ölmesidir (Spitz, 1946).
Sayıları gittikçe artan araştırma sonuçları, gelişimin ve davranışların ana rahminde yaşananlardan etkilendiğini göstermektedir. Bazı araştırmalarda, hamilelik sırasında annenin stres düzeyinin yüksek olmasının çocuğun gelişimini etkilediğini gösteren veriler bulunmuştur.
Hayatımızın ilk yıllarında travma yaşadığımız zaman, ileride ciddi fiziksel sorunlar yaşama ihtimalimiz artar, bu hastalıklar da zaten yüksek olan stres seviyemizi daha da yükseltir.
İster ebeveynlerle çocuk arasında, ister eşler arasında olsun, güvenli ve destekleyici bağlanma ilişkileri insanlara bir güvenlik duygusu verir ve uyarılma düzeylerini düşürür. Bizi seven ve bizimle uyumlanan birinin varlığı, belirsizlik ve stres duygularını, ya da bir başka deyişle, HPA ve sinir sistemi faaliyetlerini azalır. (Sachser ve diğ., 1998). Sevdiğimiz birinin ilgi dolu dokunuşu nörotransmitterlerde değişimlere neden olur ve bağışıklık işlevle rini güçlendirir (Goodfellow, 2003; Hernandez Reif et al, 2004 Lund ve diğ., 2002). Kaçıngan ve güvensiz bağlanma ilişkileri kuran kişiler için ilişkiler bir stres kaynağıdır, dolayısıyla da bu kişiler yakınlık ve bağlanmanın pozitif biyolojik etkilerinden faydalanamazlar (Temoshok, 2002).