Ben ve Düşüncelerim

Profil
Yaşadığım hayat belirsiz, zorluklarla dolu ve sürprizlere açık bir yolculuk olduğundan, bu karanlıkta bile bir umut ışığı yakmak mümkünken, acı, kayıp ve çaresizlik her köşede bir anda belirebiliyor. Bu ışığa ulaşmak için iyilik ve merhamet yolunda adımlar atmam gerekiyor. Varlığım evrenin sonsuz değişim ve evriminin bir yansıması olarak kendini gösterirken, aldığım her nefeste, her düşüncenin çarpışmasında, yaptığım her eylemin sonucunda var olduğumu hissediyorum.
Delilerle dans ederken aklımızı yitirdik.
Reklam
Ben
Yapmayı istemek kolay ama yaptıktan sonra istemek kolay mı...
Umutsuzluğun karanlık gölgesi bazen yoğun bir sis gibi sadece kendi acımın değil, karşımdakinin dertlerinin de farkına varmak demektir. Bu farkındalık bana insanlığın ortak kırılganlığını ve birbirimize olan bağımlılığımızı hatırlatıyor. Bu karanlık sisin içinde kaybolmak yerine umut ışığını arayıp beslemeyi seçiyorum ki, umutsuzluğun ortasında sıkışıp kaldığımda bile umut kırıntıları bulabileyim. Belki bu kırıntılar en ufak bir kıvılcım olarak başlıyor ama onları beslersem, içimi aydınlatan, bana hayatta kalmam için ihtiyacım olan güç ve cesareti veren bir meşaleye dönüşebilirler.
Kendim
Ne bileyim bazen sanki boş yaşıyorum.. Bazen çıkmaz sokaklarda, bazende bir uçurumun kenarındayım.. En kötüsü yalnız başımayım.. Göz yaşımı silip, kendi yaramı sarıyorum.. Bu mu yaşamak diyorum.. SUSUYORUM...
Taşların ve ağaçların sırrını bilmeyi dilerdim
Reklam
Kendim
Susuyorsam kendimi size karşı saygımı yitirmemek için susuyorum. Çünkü bazı şeyler kaybedildi mi geri gelmez....
Ruhumun derinliklerinde bitmek bilmeyen bir iç savaş varken, bu savaşın temelini eşitlik ve denge arayışım oluşturuyor. İç sesime bile ulaşamadığım, her an, her saniye içimde eleştiren, yargılayan bir sesin yankılandığı bu ortamda ben hangi eşitlikten bahsedebilirim? İç sesim bir ayna görevi görüyor, sürekli çıplaklığımı yüzüme yansıtıyor. "Yanılıyorsun, tutarsızsın" diye fısıldıyor lakin sonra sesi tekrar yükseliyor ve "Suçlu değilim, haklıyım" diye bağırıyor. Bu iç çatışma hali ruhumun en karanlık köşelerinde saklanan bir ejderhaya dönüşüyor.
Ben diye adlandırmaya mecbur olduğum bu varlıktan yoruldum.
Benim için vefa, aşılmaz bir kaleden çok daha fazlasıdır ve kendime karşı dürüst olmak aynı zamanda kendimle barışık olmak anlamına da geldiğinden, bu huzur kalbimi bir liman gibi huzura kavuşturacaktır. Bu limandan başlayan anlayışım ve bağlılığım aynı zamanda benimle diğer insanlar arasında da bir köprü olacaktır. Ne yazık ki ruhuma musallat olan kötü duygular bu köprüleri zehirliyor. Hırs, kıskançlık, kibir, nefret gibi duygularımın zehirli okları kalbimi istila ediyor. Bu manevi zehirler benim iç huzurumu bozuyor, dostluk bağlarını koparıyor, sevgiye gölge düşürüyor.
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.