Kişi eğer gerçekten bilgeyse, okumayı bilmeden, kimseyle konuşmadan, sadece duyularını kullanarak, bir iskemlenin üzerine oturup, bütün dünyayı temaşa etmekten haz alabilir; yeter ki ruhu asla kederli olmasın.
Gerçek bilge, kasları yükseklere çıkmaya yatkın olan, buna karşılık, dünyaya dair bildiklerinden dolayı, çıkmayı reddeden kişidir. Gönlünde bütün dağlar onundur; durduğu yerden bütün vadilerin sahibidir.
"Bilgenin haksızlığa ve hakarete uğraması mümkün değilse, niye haksızlık yapanları cezalandırıyor?" Cezalandırıyor, böylece intikam almış değil, onları düzeltmiş oluyor.