Profil
Farklı Kuramsal Dizgeler Arasındaki Çarpık İletişim
İmdi, ölçüştürülemez kuramsal dizgelerin bilişsel avantajlarının karşılaştırmasını yapmak olanaksızdır. Farklı düşünme tarzlarının taraftarları arasında geçen bütün tartışmalar neredeyse tamamen yanlış anlaşılmalardan oluşur; zira farklı düşünme tarzlarının üyeleri başka başka şeylerden söz etmektedirler (gerçi genellikle aynı şeyler hakkında konuştuklarını sanırlar!?) hatta farklı yöntemler ve farklı doğruluk ya da hakikat ölçütleri kullanırlar (gerçi argümanlarının evrensel olarak geçerli olduğunu ve rakiplerinin onları kasten kabul etmek istemediklerini vb. sanırlar!?).
Sayfa 82 - BilgeSu Yayıncılık - Ludwik FleckKitabı okudu
Fleck'e göre, sağlam kurulmuş bir dizge aykırı olgulara şu şekilde karşı koyar: 1. Bir düşünme tarzının üyeleri ve/ya taraftarları; eş deyişle, bilim adamları topluluğu için bazı olgular tasarlanıp düşünülemez; dolayısıyla da böylesi olguların peşine düşülmez; 2. Bilim adamları topluluğu kuramlarının temellerini sarsabilecek olgularla tesadüfen karşılaştıklarında onları fark etmezler; 3. Bilim adamları topluluğu aykırı olguları fark etseler bile onları genellikle açıklamazlar hatta gizlerler; 4. Bilim adamları topluluğu aykırı olguların varlığını teslim ederlerse, mevcut kuramsal dizgeyle onları tutarlı hale getirmek ve bağdaştırmak amacıyla bu aykırılıkları açıklamak için olağanüstü bir çaba sarf ederler; 5. Bilim adamları topluluğu bazen görünmeyen ama düşünme tarzı doğru olsaydı var olabilecek şeyleri görür ve betimler
Sayfa 80 - BilgeSu Yayıncılık - Ludwik FleckKitabı okudu
Reklam
Koyré için, Galileo'nun bilimi, yani modern bilimin doğuşu Aristotelesçiliğe karşı deneyci bir tepki değil, Platonculuğun yeniden canlandırılmasıdır. Modern bilimin kurucuları, yanlış olduğu bilinen bir takım kuramları eleştirmeye, düzeltmeye ya da yerlerine daha iyisini getirmeye çalışmadılar. İçlerinde Galileo'nun da olduğu bu bilim adamlarının, bir dünyayı kaldırıp yerine bir başkasını getirmeleri gerekiyordu. Başka deyişle, yeni bir ontoloji, yeni bir epistemoloji ve bilim tasarımı geliştirmeleri gerekiyordu. Bu eski kuramın yerini, yeni bir kuramın alması demekti. Koyré bu yeni bilim tasarımının doğaya matematiğin yöntemiyle bakmakla oluşturulduğunu öne sürer.
Sayfa 69 - BilgeSu YayıncılıkKitabı okudu
Emilé Meyerson
Bilimsel kuramların yarattığı dil aracılığıyla bilim adamı da bilimsel olguları yaratır. Bilimsel keşiflerde en önemli rolü bilimsel imgelem oynar; deney burada sadece düşünme sürecine yardımcı olur. Şu halde peşin hüküm ve kavramlarımız olmadan deney yapmaya çalışmak ve kendimizi bu türden düşüncelerden sıyırmak olanaklı değildir, varsayımlar ve kuramlara dayanmadan yorumlanan deney tek başına bir bilgi vermez.
Sayfa 63 - BilgeSu YayıncılıkKitabı okudu
İnsanoğlu, tikel nesneleri, fiziksel olarak mümkün olduğu derecede (yani görebildiği, duyabildiği, tadabildiği, koklayabildiği, dokunabildiği nispette) "bilebilir". En azından onları belirli hata sınırları içinde tanımlayabilir.
Sayfa 37 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Teorik bilginin, mutlak doğru olarak elimize ulaşmasının mümkün olmadığını, bir tesadüf eseri doğruyu yakalasak bile, bunun farkına varmamızın imkân harici olduğunu artık biliyoruz. Ancak bu görüş, bu olumsuz sonucun yanında bize bir de olumlu sonuç sunmaktadır. Bir teorinin doğru olduğunun anlaşılmasının sonsuz sayıda uyumlu gözlemi gerektirmesine mukabil, yanlış olduğunun anlaşılması için tek bir ters gözlem yetmektedir! Yani yanlış teorileri büyük bir hızla ayıklamamız mümkündür.
Sayfa 40 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
17. yüzyılda, mekanik felsefenin savunucuları Aristoteles'in aksine bilimsel kuramların mekanizme dayalı açıklamalar sunması gerektiğini savunmuştur. Ancak Newton, böylesi bir mekanizme ait açıklamayı gerektirmeyecek bir kuram geliştirmiştir. Newton'un evrensel yerçekimi kuramı gezegenlerin yerçekimi hareketini "açıklamamış", bunun yerine matematiksel olarak ifade etmiştir. Mekanizm idealini savunan Gottfried Wilhelm'in tahriklerine rağmen Newton, yerçekimi kuramıyla ilişkili gizemli "uzaktan eylem" için bir açıklama sunmayı net bir şekilde reddetmiştir.
Sayfa 44 - Say Yayınları
Gözlemle denetlenebilmek kaydıyla bilim her türlü fikir ve spekülasyona açıktır.
Sayfa 37 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Evrimcilerin, evrimi "geleneksel düşünceye karşı cesur ve ihtilalci bir meydan okuma" olarak karşılayan duygusal tutumlarını paylaşmayan herkesten cehalet taraftarı (obscurantist) diye şüphe etme eğiliminde olmalarından gözüm biraz korktuğu için, burada modern Darwinizmde ilgili olguların en başarılı açıklamasını gördüğümü söylemem iyi olacaktır. Evrimcilerin duygusal tutumlarının güzel bir örneği, C.H. Weddington'un "Evrimin yönünün iyi olduğunu, düpedüz o iyi olduğu için, kabul etmeliyiz" şeklindeki ifadesidir. Bu, aynı zamanda Profesor Dernal'in Darwinci tartışmayla ilgili aşağıdaki aydınlatıcı görüşünün hâlâ geçerliliğini koruduğu gerçeğini sembolize eden bir ifadedir: "Bilim, haricî bir düşmanla, yani kiliseyle savaşmak zorunda kalmış değildi; kilise bilim adamlarının kendi içlerindeydi."
Sayfa 107 - İnsan YayınlarıKitabı okudu
***** İlerleme çok büyük ölçüde siyasi faktörlere, düşünce özgürlüğünü koruyan siyasi kurumlara, yani demokrasiye bağlıdır. *****
Sayfa 138 - İnsan YayınlarıKitabı okudu
Reklam
***** Herhangi bir teknoloji­nin en karakteristik görevlerinden biri de neyin gerçekleştirilemeyeceği­ni göstermektir. *****
Sayfa 70 - İnsan YayınlarıKitabı okudu
***** İnsan ta­biatının bazı eğilimlerine müracaatla akla yatkın bir şekilde açıklanamayacak olan pek az olay tasavvur edebiliriz. Fakat olabilecek herşeyi açıklayabilen bir metod, hiçbir şeyi açıklamaz. *****
Sayfa 137 - İnsan YayınlarıKitabı okudu
***** "Tarihselci, sosyal gelişmeyi yalnızca yorumlayabilir ve çeşitİi yol­lardan ona yardımcı olabilir; halbuki onun asıl söylemek istediği, hiç kimsenin onu değiştiremeyeceğidir " *****
Sayfa 62 - İnsan YayınlarıKitabı okudu
***** Sosyal gruplar, hiçbir zaman sadece kişilerin toplamları olarak kabul edilmemelidirler. Sosyal grup, üyelerinin basit bir toplamından daha öte birşey olduğu gibi, üyeleri arasında herhangi bir anda· mevcut sadece kişisel ilişkilerden de daha öte birşeydir. *****
Sayfa 37 - İnsan YayınlarıKitabı okudu
Marx, bir iyimserdi ve belki de (Spencer gibi) tarihselci bir ahlak teorisinin taraftarıydı. Bundan dolayı da onun ütopyacı projesi, durdurulmuş bir toplumun değil, gelişen ya­hut "dinamik" bir toplumun projesiydi. O hiçbir siyasi veya iktisadi zorlama tanımayan bir ideal ütopyada devletin ortadan kalktığı, herke­sin kabiliyetlerine göre serbestçe İşbirliği yaptığı ve bütün ihtiyaçları­nın karşılandığı bir ideal durumda doruklaşacak bir gelişmeyi haber vermiş ve aktif bir biçimde onu kolaylaştırmaya çalışmıştı.
Sayfa 77 - İnsan YayınlarıKitabı okudu
110 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.