Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Profil
Bütün sosyal grupların kendilerine özgü gelenekleri, kendilerine özgü kurumları ve kendilerine özgü (dini) merasimleri vardır. Tarihsel­cilik, eğer bir grubun şimdiki halini anlamak ve açıklamak istiyorsak, ve eğer onun gelecekteki gelişmesini anlamak ve belki de önceden gör­mek istiyorsak, onun tarihini, geleneklerini ve kurumlarını inceleme­miz gerektiğini iddia eder. *****
Sayfa 38 - İnsan YayınlarıKitabı okudu
Sosyolojik görüşleri, insan tabiatının görünüşte sağlam psikolojik temeline indirgemek yerine, in­san faktörünün sosyal hayattaki ve tüm sosyal kurumlardaki en karar­sız ve en başına buyruk unsur olduğunu söyleyebiliriz. *****
Sayfa 141 - İnsan YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Milletler veya hükümetler veya piyasalar gibi kollektif varlıklara ilişkin bireyselci ve kurumsalcı modellerimizin, bilimsel ve endüstriyel ilerleme gibi sosyal hareketlerin olduğu kadar, siyasi durumların da modelleriyle tamamlanması gerekecektir. *****
Sayfa 134 - İnsan YayınlarıKitabı okudu
Başlangıçta "Viyana Çevresi" adıyla anılan, daha sonralan "Mantık­çı Pozitivizm" , "Mantıkçı Empirizm", "Yeni Pozitivizim" gibi isimlerle anılacak olan bu felsefe ekolü, M.Schlick'in 1923 yılından itibaren Vi­yana'da bir grup bilim adamının katıldığı seminerler düzenlemesiyle doğmuştur. E. Mach'ın da (1838-1916) etkisiyle felsefeyi metafiziğe karşı bir anlayış içinde doğrulanabilir (verifiable) bir yapıda olması gerektiği­ni ileri sürmüşlerdir.
Sayfa 7 - İnsan YayınlarıKitabı okudu
Pozitivist bilimin kutsanması ardından Kapitalizm ile Dünya iktidarı için
Çevre düşünürlerinin (ve daha sonra gelen pozitivistlerin) bilimde anlam problemini araştırma konusu yapmalarına karşılık Pop­per, bilimsel bilginin gelişimini temel problem olarak ele almıştır. Popper ile Çevre düşünüderi arasındaki diğer bir karşılık, metafizik karşısındaki tutumdur. Çevre düşünürleri, metafiziğe kesin olarak karşı olmuşlar (her ne kadar yargılama zamanla değişirse de başlangıç­ta) metafizik yargıları doğrulanamayan, dolayısıyla da anlamsız yargılar olarak kabul etmişlerdir. Halbuki Popper'e göre, bir antimetafizikçi de anlamsız bir yargıda bulunabileceği gibi, bir metafizikçi anlamlı ve işe yarar bir yargıda bulunabilir.
Sayfa 13 - İnsan YayınlarıKitabı okudu
Evrim Bilimsel bir kanun değil !
Evrensel hipotez dediğimiz şey, -mesela, çeşitli cinsler ve türler arasındaki bazı benzerliklere ilişkin bir biyolojik ve paleontolojik gözlemler kalabalığının, ilgili formların ortak bir soydan geldikleri varsayımıyla açıklanmasıdır. Her ne kadar kalıtım, farklılaşma (segregation) ve mutasyon kanunları gibi bazı tümel doğa kanunları onunla açıklanma imkânı buluyor ise de bu hipotez bir tümel (universal) kanun değildir. O daha çok tikel (tekil veya spesifik) bir tarihî önerme karakterine sahiptir. ("Charles Darwin ile Francis Galton'un dedeleri aynıydı" şeklindeki tarihsel önermeyle aynı konumdadır, o.)
Sayfa 107 - İnsan YayınlarıKitabı okudu
Reklam
***** Bilimsel olma­nın ölçüsü olaylarla uygunluk yani doğrulanabilirlik değil, olgular tara­fından çürütülebilirlik veya yanlışlanabilirlik olarak alınmalıdır. *****
Sayfa 10 - İnsan YayınlarıKitabı okudu
Değişmeden asıl korkan, ta­rihselcilerin kendileri olamaz mı? Ve acaba bu değişme korkusu değil midir ki, onları eleştiriye akıl yoluyla tepki göstermede bu kadar aciz bırakmakta ve başkalarını da onların öğretilerine karşı bu kadar hassas (responsive) kılmaktadır? Neredeyse sanki tarihselciler değişmeyen bir dünyanın kaybına karşılık, değişmeyen bir kanun tarafından yönetildi­ği için, değişmenin önceden görülebileceği inancına sımsıkı sarılmakla kendi kendilerini teselli ediyor gibidirler.
Sayfa 142 - İnsan YayınlarıKitabı okudu
***** Bilim ve özellikle bilimsel ilerleme, tecrit edilmiş çabaların değil, fakat düşüncenin serbest rekabetinin sonuçlandırlar. *****
Sayfa 137 - İnsan YayınlarıKitabı okudu
Kant
"Her merak dürtüsüne kapılmak ve araştırmaya olan ihtirasımızın, yeteneğimizin sınırlarından başka birşeyle sınırlanmasına izin vermemek: Bu, zihnin bilginliğe (scholarship) yakışmayan bir oburluğunu gösterir. Ancak bilgeliktir (wisdom: hikmet, irfan, akıl) ki, boy gösteren sayısız problem arasından çözümleri insanoğlu için önemli olanları seçip-alma meziyetine sahiptir. "
Sayfa 66 - İnsan YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Korkunç ! Kime, neye inanacağız. Bilim de yanılabiliyormuş.
Nitekim Einstein Genel Relativite teori­si içinde, ışığın gök cisimlerinin çekim alanından geçerken yolundan sapması gerektiğini, böyle bir hadisenin gözlenmemesi halinde teorisi­nin yanlışlanacağını ileri sürmüştür. 1919 yılında yapılan gözlemler, Einstein'in öngördüğü biçimde bir sapmanın olduğunu göstermiştir. Bu örnek, bilimsel teorilerin çürütülebilir bir özellik taşıdığını göstermek­tedir.
Sayfa 10 - İnsan YayınlarıKitabı okudu
***** Popper, Çevre düşünürlerinin bu temel görüşlerine tamamen karşı­dır. Çünkü Popper'e göre bilimin özelliği, doğrulanabilir değil, yanlışla­nabilir (falsifiable) olmaktır. *****
Sayfa 8 - İnsan YayınlarıKitabı okudu
***** Tahminler, varsa­yımlar, hipotezler demek olan teorilerle, gerçek dünyanın dışında baş­ka bir dünya yaratırız. Bu teoriler, gerçek dünyayı yakalamak için kullandığımız ağlardır. *****
Sayfa 13 - İnsan YayınlarıKitabı okudu
***** Tarihselci hatta daha da ileri gidebilir ve benimsenecek en makul tutumun, Kişinin kendi değerler sistemini, kapıya dayanıp zorlayan değişmelerle uyuşacak şekilde ayarlaması olduğunu ekleyebilir. *****
Sayfa 64 - İnsan YayınlarıKitabı okudu
Ne ey­lemsizliği, ne de gerçek kaderciliği benimsemesine rağmen tarihselcilik, kapıya dayanan (impending) değişmeleri değiştirme girişimlerinin bey­hude olduğunu anlatır: Kaderciliğin özel bir türü, tarihin trendlerine ilişkin bir kadercilik bu. *****
Sayfa 62 - İnsan YayınlarıKitabı okudu
111 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.