b

Bilim Teknoloji Mühendislik

3 member
KANSER
İnsanların yüzde 30 ila 50'sinin, hayatlarının bir noktasında kansere yakalanacağı tahmin edilmektedir. Kanser tek bir hastalık değil, farklı organlara ve vücut sistemlerine saldıran birkaç düzine hastalıktır. Kanser, büyümeyi kontrol eden genlerdeki bir bozukluktur ve yaşlı insanlarda daha yaygındır. Kanserlerin günümüzdeki yaygınlığı, muhtemelen insanların artık daha ileri yaşlara kadar yaşamasından kaynaklanmaktadır. Bununla birlikte kanserlerin yüzde 90'ı kimyasallara maruz kalma, kötü beslenme, radyasyon ve enfeksiyonlarla bağlantılıdır. Tütün kanserlerin yüzde 22'sine neden olurken, obezite yüzde 10'u ile bağlantılıdır ve enfeksiyonlar da buna benzer bir oranda kansere neden olmaktadır. Kanser, vücudun bir bölümünün kontrolsüz büyümesidir. Vücudun buna karşı birkaç savunma yöntemi olsa da, böyle bir olay meydana geldiğinde anormal hücrelerden oluşan bir kitle (tümör) gelişir. Tümör büyüdükçe organların, sinirlerin ve kan akışının işleyişini bozar. Ayrıca etrafına saçtığı hücreler başka tümörler oluşturur. Tedavi için tümör hücrelerini öldüren hedefe yönelik ilaçlar, ameliyat veya radyasyon gibi yollara başvurulur.
Sayfa 376 - Kronik KitapKitabı okudu
Mikrop Teorisi
Yüzyıllar boyunca hastalıkların nedenleri pek çok farklı şekilde açıklandı. İlkel uygarlıklar bunu iblisler tarafından ele geçirilmeye bağladı. Evrenin tamamen ateş, hava, su ve topraktan oluştuğuna inanılan Antik Yunan'da, bunlara karşılık gelen dört sıvı veya "mizaç"taki dengesizlik hastalıkların nedeni olarak görülüyordu. Romalı hekimler ise hastalığı miazma veya "kötü hava" ile yayılan bir şey olarak tanımladılar. Miazma, 19. yüzyıla kadar en geçerli teori olarak kaldı. 1854'te John Snow, koleranın kirli suyla bağlantılı olduğuna dair kesin kanıtlar sundu. Birkaç yıl sonra Louis Pasteur, çıplak gözle görülemeyen ama hemen hemen her yerde bulunan mikroorganizmaların gıdaların bozulmasına ve bulaşıcı hastalıklara nasıl sebep olduğunu gösteren bir dizi deney gerçekleştirdi. Mikropların keşfedilmesi, tıp mesleğinde ve toplumun genelinde hijyenin rolü bakımından bir devrim yarattı. Sonraki onlarca yılda cerrahide aseptik (mikropsuz) koşullar sağlandı, ayrıca antiseptikler ve antibiyotikler geliştirildi.
Sayfa 366 - Kronik KitapKitabı okudu
Reklam
Enfeksiyon
Bulaşıcı (yani "kaptığımız") hastalıklar, patojen adı verilen bir yaşam formundan kaynaklanır. Bir patojen için vücut, gelişip çoğalmak için elverişli bir yaşam alanıdır. Bu istilaya verilen tepkide, bağışıklık sistemi istilacılardan kurtulmaya çalışırken ateş yükselir ve patojenin kazara veya kasıtlı eylemlerinin neden olduğu başka semptomlar belirir. Dört ana patojen sınıfı vardır. En büyüğü, sindirim sisteminde veya kanda parazit olarak yaşayabildiği gibi organlara, deriye ve kaslara da yerleşebilen, çoğu solucan olan çok hücreli hayvanlardır. Sıtma, uyku hastalığı gibi hastalıklara amipler ve silyalılar gibi tek hücreli mikroorganizmalar neden olur. Bu patojenler bizim gibi karmaşık hücrelere sahiptir. Bakteriler en iyi bilinen patojenlerdir, ama çoğu zararsızdır ve hatta çoğu zaman bizim için faydalıdır. Basit hücre yapısına sahiptirler. Son olarak, grip, suçiçeği gibi en yaygın hastalıklar virüsler tarafından yayılır. Bir virüs, kendisinin binlerce kopyasını üretmek üzere bir insan hücresine ait mekanizmayı ele geçirir.
Sayfa 368 - Kronik KitapKitabı okudu
Virüsler: İç Parazitler: Dış Parazitler
➤Virüsler: Virüs, parazitli bir DNA (veya benzer bir kimyasal olan RNA) parçasıdır. Her yerde bulunurlar. Bir bardak deniz suyu, Dünya üzerindeki insan sayısından daha fazla virüs içerir. Tüm virüsler hastalık yapar ama yalnızca 219 türünün insanları hedef aldığı bilinmektedir. Virüsler HIV, zika, ebola gibi tehlikeli hastalıkların yanı sıra
Sayfa 370 - Kronik KitapKitabı okudu
944 öğeden 991 ile 944 arasındakiler gösteriliyor.