Nasıl olur bilmem ki, nasıl sevilir bir başkası, nasıl hissedilir bir başka ten, nasıl görülür bir başka suret, nasıl öpülür bir başka dudak... Ben bilmiyorum Bayım, bildiğim tek bir şey var; sizden başkası bana haram gibi.
...Evet, sual yerindeydi. Nereye gidiyordum? Fakat nereye gittiğimi ve bir gün yolumun nerelere çıkacağını ben biliyor muydum ki?...
- Bilmiyorum yoldaş, dedim, nereye gittiğimi bilmiyorum...
Çünkü bilindiği üzere ozanlar bildikleri konu üzerine değil, bilmedikleri konu üzerine yazarlar ve bunun nedenini bilmemekle birlikte, bilmek için yanıp tutuşurlar. Aşkı bilmemek, "aşkın-ne-anlama- geldiğini-bilmiyorum" durumudur; ozanı kalemi, dolmakalemi ya da liri eline almaya iten birincil neden.