Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

b

Bir Yudum Kitap

"Böyle zamanlarda her şeyi unutup gülmeye başlamak tuhaf, fakat olması gereken bu: Çiçek solar, güneş batar, yağmur ıslatır, süt ekşir, insan unutur."
Geride bırakmak ne zor. Bir yeri terk etmek ya da birini, küsmek, görüşmemeye çabalamak değil; geride bırakmak. Varlığını hiç olmamışçasına yok etmek. Ne zor. Calligarich, "Ama hep böyledir işte, yaşam boyu tanıştığımız değil, geride bıraktığımız insanlardır bizi biz yapan," der. Geride bıraktıklarımıza da şükür sevgili okur. Bizi biz yapan her şeye ve herkese, çok şükür. Güzel bir gün dileğiyle, var olun. 🌸
Reklam
Günaydın. Hayatımızın değişmesi üzerine çok düşünürüz bazen. Hayli çok. Hakikat ise değişmeyeceğini doğrular, çoğunlukla: “'Hayatımız değişecek ama sanki hiçbir şey olmamış gibi davranıyorlar.' 'Hayatınız değişmeyecek,' dedi Mike, biraz tahammülsüz. 'Belki planlarınız değişir ama hayatınız değişmeyecek.'" Olacak olan olur sevgili okur. Hayatı ıskalamayın. Var olun. 🌸
Günaydın. Hayatımızın değişmesi üzerine çok düşünürüz bazen. Hayli çok. Hakikat ise değişmeyeceğini doğrular, çoğunlukla: “'Hayatımız değişecek ama sanki hiçbir şey olmamış gibi davranıyorlar.' 'Hayatınız değişmeyecek,' dedi Mike, biraz tahammülsüz. 'Belki planlarınız değişir ama hayatınız değişmeyecek.'" Olacak olan olur sevgili okur. Hayatı ıskalamayın. Var olun
Günaydın. İnsanın belirsiz ve çaresiz kalmasından kötü pek az şey vardır. Ne fena... Nermin Yıldırım'ın dediği gibi: "Ama sanırım en kötüsü beklemekti. Ne beklediğini bilmeden beklemek." Çaresizliğin de belirsizliğin de uçup gittiği bir gün olsun sevgili okur. Var olun. 🌸
Günaydın
Hiç bitmiyor insanın aradığı o "şey". "Mükemmel Günler"deki o diyalogu hatırlayın: "-Hâlâ anlam veremediğim pek çok şey var. -Hayat aşağı yukarı böyle bir şeydir." Ne tuhaf, sevgili okur. Anlam veremediğimiz hiçbir şeyin olmadığı, bütün cevapların verildiği bir hayatımız olsa, ne tuhaf olurdu! Var olun. 🌸
Reklam
Günaydın. İnsan zihni ne tuhaf, öyle yaşandığına epey emin olduğumuz hatıralar aslında öyle değildir. Bir şeyler değişmiştir, hissederiz fakat bir yandan da eminiz işte. Yaralayan, kötü anılardır bunlar ekseriyetle. Bir kargaşa ki alıp götürür beynimizi, yüreğimizi. Schulman'ın başka bir romanında geçer: "Bazen travma yaşadığımızda zihnimiz, anılarımızı değiştirirdi. Benjamin bunun nedenini sordu, terapist de, 'Dayanmak için,' diye cevap verdi." Sebebi buymuş demek sevgili okur. Var olun.
Günaydın. Her şeye rağmen yaşamak güzel, tüm olup bitene, yaralara, kayıplara... Her şeye rağmen: "yenilmedik cancağızım / kargılar vurdukları yerlerimizden yeniden bittik" Güzel bir hafta sonu dileriz sevgili okur. Var olun. 🌸
Günaydın. İnsanın zaman zaman yaraları ile tuhaf bir ilişkisi oluyor: Bitsin istiyoruz, kabuk bağlıyor mesela fakat kaşımaya devam ediyoruz. Bilerek. Ne tuhaf. Afşar Timuçin, "İyileşen yaraya ikide bir dokunmanın ne anlamı var?" diye bu yüzden sitem eder. Bu eziyeti ne kendimize ne bir başkasına yapmalı sevgili okur. Yaralar yaşandığıyla kalmalı. Var olun.
Günaydın. Bu kalabalık bunaltıyor artık. Varlıkları değil, sesleri. Koca bir gürültü koca bir kıyamet, asıl duymamız gerekenleri gizliyor gibi. Ayhan Geçgin, "İnsan sesinin olmadığı bir yere gitmek, durmak, sadece boşluğu dinlemek istiyorum. İnsan sesi, dinlemem gereken şeyi işitmemi engelliyor." der. Öyle bir his sevgili okur: Kısacık bir süreliğine de olsa sadece boşluğu dinlemeyi arzu etmek... Var olun.
208 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.