b

Biyografi Tarih Bilim-Teknoloji-Mühendislik

0 member
Son zamanlarda çocuklarımız çabuk büyümeleri konusunda baskıya maruz kalıyorlar. İyi de, ne demek çabuk büyümek? İlk olarak aklımıza gelen şey, çocukların, erişkin hayatının kendilerinden saklanması gereken kimi öğelerine fazlasıyla maruz kalmaları. Cinsellik, şiddet, küfürlü konuşma gibi. Yetişkinlik ve çocukluk arasındaki sınırlar muğlaklaşıyor. Altı yaşındaki çocuklar cinayet içeren video oyunları oynuyor, televizyon dizilerinden cinsellikle ilgili pek çok malumat ediniyor. Televizyon ve internet, çocuklardan saklanan hayat gerçeklerini ortaya döküyor. Ama çabuk büyüme baskısı sadece medyadan değil, ailelerden gelebiliyor. Dahi bir çocuk beklentisi içinde olan ebeveynler, çocuklarına zihinsel açıdan hızla gelişmeleri için baskı yapabiliyor. Başarının yetişkin dünyasındaki ölçütleri, çocuklara adeta şırınga ediliyor. Çocuklar hep bir adım daha ileri gitmeleri konusunda zorlanıyor. Sorun şu ki, zihinsel zorlamalara rağmen, çocukların duyguları aynı hızla gelişmiyor. Duygular, hızlandırılması mümkün olmayan kendine has bir zamanlama ve ritme sahip. Hızlı büyümenin yarattığı zorlanma, ergenlik dönemi boyunca sorun yaratan ve üzüntü veren davranışlara neden olabiliyor. Çocukların büyümek, öğrenmek ve gelişmek için zamana ihtiyacı var. Neticede çocuk yetiştiriyoruz, hormonlu domates değil.
Sayfa 23 - Kapı YayınlarıKitabı okudu
Devlet bir arada yaşamanın gereksinimlerini karşılar. Devlet toplumsal bir varlıktır. Devleti toplumdan, toplumu devletten ayrı düşünemeyiz. Birbirlerini tamamlarlar. Devlet olmadığında bir arada yaşamak zorlaşır. Toplum, devlet kurma ihtiyacından ortaya çıkmıştır. Önce toplum inşa edilmiştir ardından da devlet. Ancak burada dikkat edilmesi gereken husus şudur: Sağlıklı bir toplum ve düzenli bir şehrin oluşabilmesi için öncelikle sağlıklı ve ahlaklı bir devletin olması gerekmektedir. Devlet dediğimiz yapı, güç ve ahlak ile meydana gelmiştir. Sağlıklı ve düzenli yaşam alanlarının oluşabilmesi için de güç ne kadar zorunluysa, ahlak da bir o kadar zorunludur.
Sayfa 100 - Kara KargaKitabı okudu
Reklam
Dünya devletleri barış içinde yaşamayı öğrenmeli. Savaş dünyanın sonunu getiriyor. Bununa acısını tüm dünya insanları çekecek. -J. Robert Oppenheimer
Sayfa 111 - Kara KargaKitabı okudu
Felix Adler'in ahlak anlayışı Robert Oppenheimer'ı tam olarak anlayabilmemiz açısından önemlidir. Ahlak anlayışı eğitimlerinde üstün başarı gösteren ve ahlaki meselelere üstün bir saygı duyan bir gencin, ilerleyen zamanda bir atom bombası yapmaya karar vermesi kolay olmayacaktır elbette. Adler'in ahlak anlayışına göre insan, toplumsal yaşamı bencillik üzerine inşa ederek, cehalet ve rekabete dayalı bir hayatta yaşamaya kendini mahkum ederek, hayatının kötülük ve yanlışlarla donatılmasına sebep olmaktadır. Sevgi ve bilgeliğe dayanmayan bir yaşam savaşlara ve yıkıma sebep olacaktır. İşte Oppenheimer bu ahlak anlayışını benimsemiş bir ekolün en parlak öğrencisiydi. Adler 'in ahlak anlayışıyla yoğrulmuş Oppenheimer'ın insanlığı yok edecek bir silah yapmaya karar vermiş olmasını sayısız sosyolog ve tarihçi çok uzun zaman tartışıp durmuştur.
Sayfa 15 - Kara KargaKitabı okudu
Çocukluğumda kimse beni hayattaki acı verici şeylere hazırlamadı. Hiç bir zorluk görmedim. Sonra büyük buhran başladı, milyonlarca insan işsiz ve aç bir şekilde kıvranıyordu. Ben böyle bir dünya düzenini kabul etmiyorum. Hep bunun nedenlerini arayıp bulmak istedim
Sayfa 63 - Kara KargaKitabı okudu
İnsanın doğasında bilmek ve öğrenmek arzusu vardır. Bilgi insanlığın faydasına da kullanılabilir zararına da. İnsan zekası bilimi sınırsız kılmıştır. Her buluş insanın fikrini daha da geliştirmiş ve başka buluşlara yol açmıştır. İnsanın yeryüzüne egemen olma arzusu artık bambaşka boyutlara ulaştı, sadece yeryüzüne değil uzaya da hakim olmak istiyoruz. Bu yüzden geçmiş yılarda atom bombası bir ''süper güç'' olmanın anahtarı ve gövde gösterisiyken bugün uzaya gönderilen bir araç ve uzayda yeni keşifler günümüzün üstünlük savaşıdır. Oppenheimer bu güç savaşının insana zarar vereceğinin her zaman farkındaydı. Ancak böyle bir ihtimal olsa bile, bilimin duraksatılmaması gerektiğini savunucusuydu.
Sayfa 23 - Kara KargaKitabı okudu
Reklam
49 öğeden 31 ile 40 arasındakiler gösteriliyor.