Kütüphanede karşı masamda iki kız oturuyor. Önlerinde YKS denemeleri, harıl harıl soru çözüyorlar. Ömrümün o aşamaları o kadar yakın geliyor ki... İster istemez o yaşlardaki halim soru çözüyormuş gibi hissediyorum. Halbuki aradan beş sene geçmiş. Ben değişmişim, dünya temelli değişmiş. Şimdi önümde yine bir şeyler var. Yine hayatımdaki bir başka aşamayı geçmek için çalışıyorum. Her şey değişiyor da çalışmak bâki kalıyor vesselam...
"Bir gün kalkacaksınız ve hep hayal ettiğiniz şeyleri yapmaya vakit kalmamış olacak. Şimdi tam zamanl! Harekete geçin!"
Paulo Coelho
"Umutsuz durumlar yoktur, umutsuz insanlar vardır. Ben hiçbir zaman umudumu yitirmedim!"
Atatürk
Çalışkanlık her türlü yokluğun ve zorluğun üstesinden gelebilir.
Ulusal amaç belli olmustur. Ona ulaşacak yolları bulmak zor değildir. Önemli olan, çetin olan o yollar üstünde çalışmaktır. Denebilir ki, hiçbir ihtiyacımız yoktur. Yalnız bir tek seye ihtiyacımız vardır, çok çalışkan olmak.
Toplumsal hastalıklarımızı incelersek, temel olarak bundan başka önemli bir hastalık bulamayiz. Hastalık budur. O halde ilk işimiz bu hastalığı temelden iyileştirmektir. Ulusu çalışkan yapmaktır. Varlık ve onun doğal sonucu olan bolluk ve mutluluk, yalnız ve ancak çalışanların hakkıdır.
Atatürk
"Herkeste lider olma kapasitesi var ama herkes lider olmamalı ve herkes olamaz, çünkü burada çok fazla kişisel fedakârlık gerekiyor. Bir şeyler iyi gittiğinde başkalarını takdir edip kötü gittiğinde sorumluluğu üstlenmek nahoştur, herkes bunu kaldıramaz."
Neden çalışmayı etik açıdan iyi bir değer olarak düşündüğümü, neden çalışmayınca kendimi tembel ve işe yaramaz bir insan olarak görmeye başladığımı, neden daha iyi bir işte çalışmak için çaba sarf ettiğimi anladım.