ç

Çanakkale

1 üye
Hucummm!
Ülkemize ferahlık ver Allah'ım...
"İnsanlar bütün ümitlerini yitirdikten sonra yağmuru indiren ve rahmetini yayan O'dur. Gerçek dost ve koruyucu, her türlü hamde lâyık olan da O'dur." (Şura:28)
“Bu memleketin toprakları üzerinde kanlarını döken kahramanlar: Burada bir dost vatanın toprağındasınız. Huzur ve sükûn içinde uyuyunuz! Sizler Mehmetçiklerle yan yana, koyun koyunasınız. Uzak diyarlardan evlatlarını savaşa gönderen analar: Gözyaşlarınızı siliniz! Evlatlarınız bizim bağrımızdadır. Huzur içindedirler ve huzur içinde rahat uyuyacaklardır. Onlar bu toprakta canlarını verdikten sonra artık bizim evlatlarımız olmuşlardır.” Mustafa Kemal Atatürk
Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları epubKitabı okudu
Reklam
Çanakkale Mahşeri
"Bir asker için mutluluk denen bir şey varsa, Türkler'le omuz omuza savaşmaktır, diyebilirim. Fakir insanlardı; buğday kırığından yapılmış çorba en önemli yemekleriydi; sağlıksız su içerlerdi; çamur barınaklarda yatarlardı; fakat en modern silah ve araçlarla donanmış düşmanlarına karşı aslanlar gibi savaşırlardı . Bu insanların kalplerinde sadece ve sadece ulvî bir vatan sevgisi vardır. Ölüme onlar kadar gülümseyerek giden bir millet ferdi daha görmedim." Beşinci Osmanlı Ordusu Kumandanı Mareşal Liman Von Sanders
Bir tutam ot
Çanakkale’ye kimler gelmemiş ve kimler, nelerini orada bırakmamıştı ki? Fransızlar, Çanakkale’de ağır kayıp verenlerdendi. Bilhassa Kirte Muharebeleri’nde, artık geri dönüşü olmayan bataklığa saplandıklarını iyiden iyiye anlamışlardı. Bu muharebe esnasında sağ kolunu kaybeden Fransız subayı, hatırasını şöyle anlatıyor: “Biz Fransızlar, Türkler gibi mert bir milletle savaştığımız için övünebiliriz. Şiddetli bir süngü harbinden sonra, savaş sahasını dolaşırken bir Türk askerinin, kendi gömleğini yırtarak Fransız askerinin yarasını sardığını gördüm. Tercümanım vasıtasıyla sordum: “Niçin öldürmek istediğin askere yardım ediyorsun?” Mecalsiz asker şu cevabı verdi: “Bu asker yaralanınca, cebinden yaşlı bir kadın resmi çıkardı. Herhalde resimdeki annesi olacaktı. Benim ise kimsem yok, o kurtulsun, evine dönsün istedim.” Bu asil davranış karşısında gözyaşlarımı tutamadım. Bu sırada emir subayım, Türk askerinin yakasını açtığında, gördüğüm manzara karşısında yanaklarımdan sızan gözyaşlarımın donduğunu hissettim. Çünkü Türk askerinin göğsünde, bizim askerden daha ağır bir süngü yarası vardı ve bu yaraya bir tutam ot basmıştı. Az sonra ikisi de öldüler.”
İlahi bir yardımdan bahsedenleri, işe hurafe karıştırmakla itham etmektedirler. Garabete bakar mısınız?
Sayfa 100Kitabı okudu
Yazıklar olsun, seni sevmesini bilmeyenlere; ey gamlı ülke!.. Seni sevip, senin sessiz dramın içinde gömülüp gitmekten korku çekenlere!.. Taşın, toprağın ne bitmez bir sabır ve mukavemet hazinesidir! İnsan, senin göğsünde ya destani bir kahramanlığa erer ya da en ilahi mizaçlı velilerin feragat ve mahviyet derecesine varır.
Reklam
44 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.