Seri başarılı gidiyor ama bu üçüncü kitapta aksiyon biraz ağır basmış.Duncan'ın Gawain olduğunu söylemesi ne ifade ediyor gibi birden fazla soruyu cevaplamak yerine yani serinin temel sorunlarını cevaplamak yerine aksiyon odak nokta haline gelmiş.Cilt 3'ün açılış sahnesi harika ve sonu harika olmuş.
Serinin 3. cildinde daha derin bir hikaye beklerken yüzeysel aksiyonla karşılaşmak biraz şaşırttı ama umarım 4. ciltte en azından daha derin bir hikaye anlatımı görürüz.
"Tam 45 yıl oldu, 1906 senesinde geldim İstanbul'a..
limandan şehre doğru yürürken beni korkuttuğunu hatırlıyorum. Bir gün, oradan oraya savrulurken, Beyoğlu'nda muhakkak.. bir bara girdim. Aynalı tezgahın arkasında Rus bir kadın vardı, ellerini dayamış, bana bakıyordu. Büyük bir ayna, ışıl ışıl bir manzara.
Bunu bir fotoğrafya gibi düşünün. Yıllarca aklımda yer etti bu resim. O resimde kim yoktu biliyor musunuz?
Ben yoktum!
Aynada aksim yoktu, masalarda oturanlar, kahkahalar, kadınlar, erkekler.. Rus güzelinin baktığı bendim ama aynada görünmüyordum. O kozmopolitliğin içinde ben yoktum. Kim olduğumu unutsaydım, o aynada aksim olurdu, o manzarada ben de olurdum. Kendimdeki gücü biliyordum, dejenere olmayacak.. o beynelminel palavralara pabuç bırakmayacaktım."
İhsan Yüce