Einstein'ın beyni, ortalama bir beyinden daha hafif ve %15 oranında daha genişti. Ayrıca alışılmışın dışında bir dizi kıvrıma sahipti. Bu farklılıkların nasıl bir önem taşıdığı hâlâ bilinmemektedir.
"Beynimi bilime bağışlayın, bedenimi yakın ve küllerimi gizli bir yere serpin."
Yazdığı son mektupta tüm milletlerin nükleer silah kullanmaktan vazgeçmesini istiyordu.
Einstein, 1950 yılında vasiyetnamesini hazırladı. Tüm bilimsel makalelerinin Kudüs'te bulunan Yahudi Üniversitesine bırakılmasını istiyordu.
İsrail'in ilk devlet başkanı öldüğünde Einstein'dan bir sonraki başkan olması istendi ancak Einstein bu teklifi reddetti. "Politika anlıktır, bir denklem ise sonsuzdur." diye yazmıştı bir keresinde. Yine de tekliften dolayı büyük onur duymuştu.
1948 yılında İsrail Yahudi devleti kuruldu. Einstein buna çok sevinmişti. Tüm çabaları harika bir seyin oluşmasına yol açmıştı.
"Birleşik alan teorisi" üzerine çalıştı fakat şaşırtıcı bir biçimde bu teoriyi asla tamamlamadi.
Yere çakılan her uçak için yer çekimi kanunlarının ilk açıklayan bilim insanı olan Isaac Newton'u suçlayabilir miyiz?
Artık dünya, tahrip gücü çok yüksek bombalara sahipti. Aralarında Einstein'ın çalışmalarının da yer aldığı yıllarca süren bilimsel düşünce ve araştırmalar, atom bombasının üretimini mümkün kılmıştı. Savaş da bunun hayata geçilmesini sağlamıştı. Dünya asla eskisi gibi olmayacaktı.
Üç gün sonra ABD, bir başka Japon şehri olan Nagazaki'ye bir atom bombası daha bıraktı. Çok geçmeden Japonya teslim oldu ve sonunda 2. Dünya Savaşı bitti.