ç
Çocuk ve Eğitim
0 üyeTakip
Devinim kısıtlandığında çocuğun kişiliği ve esenlik duygusu tehlikeye girer. Devinim insanın kişiliğinin bir parçasıdır ve yerini hiçbir şey tutamaz. Hareket edemeyen bir insan varlığından yaralanmıştır ve yaşamdan dışlanmıştır.
Küçük çocuk yeteneklerini geliştirmek, varlığını kurmak için yürür. Yavaş gider. Uygun adım yürümez, bir hedefi yoktur. Çevresindeki şeyler aklını çeler ve onu ilerlemeye çağırır. Yetişkin ona yardım etmek istiyorsa kendi ritmini ve amacını bir yana bırakmalıdır.
Eğitim yaşamdır, gerçek yaşamsal durumlarla birinci elden bağlantı kurmayı öngörmelidir. Kitapları erkenden kullanmanın yarattığı tehlike, çocuk doğasına yabancı, belirlenmiş görevlerin, kolaylıkla bir tekele dönüşmesi, neredeyse kaçınılmaz olarak hem ilgi hem de yaşamsal temastan yoksun, yapay durumları ortaya çıkarmasıdır.
İnsanlık en acili barış ve birlik sağlayamama olan sorunlarına çözüm bulmak istiyorsa dikkatini ve enerjisini çocuğu ve insan kişiliğinin oluşumu sürecindeki büyük gizil güçlerini keşfetmeye çevirmelidir.
Gelelim üç numaralı yanlış söyleme. İlk iki yanlış söylemi hatırlayalım. Birincisi 'Sen istedin diye kardeş yaptık', ikincisi 'Seni kardeşinden çok seviyorum'. Üçüncüsü ise 'Sen artık abi/abla oldun'."
"Abi oldu da sanki yirmi yaşına geldi! Anne-babalar bebek dünyaya gelince birden diğer çocuklarının da henüz küçücük olduğunu unutuveriyorlar. Omuzlarına onların kaldırmayacakları kadar yük yüklüyorlar. Çocuklarının yaşlarının ve gelişimsel özelliklerinin çok üstünde beklentilere kapılıyorlar. 'Abi/abla oldun, artık odanı düzgün tutmalısın', 'Abi/abla oldun artık yemeklerini düzgün yemelisin'. Çocuğun yapmasını beklediğimiz her davranışın önüne 'abi/abla oldun' kalıbını yerleştiriveriyoruz. Dolayısıyla çocuk bu abilik/ablalık müessesesinden hoşlanmamaya başlıyor. Bu cümleyle devam eden her bir cümle, hep bir beklenti ve eleştiri dolu oluyor. Belki 'Abi/ abla oldun, artık on beş dakika daha fazla televizyon izleyebilirsin' gibi pozitif bir söylem çocuğun bu durumdan hoşlanmasını sağlayabilir. Ama biliyorsunuz ki öyle değil"
