ey kalemim esir olarak kaldığın tek kişilik hücrenden yaz. sen özgür bir esirin elinde özgür bir kalemsin. öyleyse Allah aşkına yaz. ruhum daralıyor, sıkıntılarda boğuluyorum, yaz.
Dimdik ve hep orada . Bizim ve dahi kimsenin olmayışına rağmen hem de. Kırgın ve yorgundu ama ince ve narin boynu zulme asla eğilmemişti . Tevekkül ve direnişin karşısında yaşadığım şaşkınlık bir dua gibi çarpacaktı sonra yüzüme. Nasıl bu kadar dirayetli olabildiklerini hapsalam almayacaktı. Hayatın olağanca seyrinde akıp gidişi hayrete düşürecekti beni. Nasıl gülüp eğlendiklerine, geleceğe dair planlar yapabildiklerine, Çiçeklerin kendi ülkemin çiçekleri gibi umarsızca açışına baharın bahar gibi Filistin semalarını dolduruşuna... Anladım ki bizim kendi sağ salim ülkelerimizde meydanlarda Çığlık çığlığa haykırdığımız o cümle dilimizden değil belki ama yüreğimizden düşeli çok olmuş . Birruh biddem nefdike Ye Aksa ! ( Kanımız ve canımız sana feda olsun ya Aksa)