d

Deneme

16 üye · 18 yeni gönderi
Yabancılaşmak istediğim mekân doğa değil,toplum.
Yabancılaşma duygularını kışkırtan, insanı hicranın tâ içine gömen, her adımında onu gurbet buhranına sokan hep yine insan. İnsanın başı, türünün üyeleriyle belada. İnsanlarla... Mesafe duygusunu insana veren de, insandan alan da insan. "İnsana saygımı korumak için insanlardan uzak duruyorum" sözü Dostoyevski'nin.
Sayfa 81 - Kapı Yayınları 14.BaskıKitabı okudu
Bilimsel düşünmeye itibar etmek neden tarih boyunca hep bu kadar zor olmuş, neden bunu sınırlı sayıda bir millet yapabilmiş sizce? Bunun olabilmesi için özgür düşünce lazım. Yani senin sen- den önce gelenleri sorgulayabilmen lazım. Özgür düşüncenin zor olmasının en mühim sebebi de toplumun düzenini tehdit eder görünüyor, özgürlük ortamının kaosu tetikleyeceğine inanılıyor olması
Celal Şengör
Celal Şengör
Reklam
Zen öğretisinde dendiği gibi: “Senin içinde büyümedikçe o bilginin sana yararı olmaz.”
Sayfa 35 - Metis, 11. Basım Ekim 2021Kitabı okuyor
Gece, düzen güçleri uykudadır. Bürokrasi, askeriye, okul­lar, polis, kısacası yaşamımızı düzenleyen tüm güçler uyku­dadır; sokakta devriye gezen nöbetçi polis dışında. Asker­ler de hepimizden önce yatağa girerler. Dünyanın bu en bas­kıcı kurumunun mensupları, en erken yatanlardır aynı za­manda. Aslında, tüm totaliter kurumlarda, daha doğrusu tüm kurumlarda (tüm kurumlar totaliter değil midir zaten?) insan her zaman erken yatmak zorundadır -yatılı okullar­da, manastırlarda, ailede, cezaevlerinde, hastanelerde... Kişi­nin istediği saatte yatma hakkını destekleyen, bu özgürlüğe onay veren hiçbir kurum tanımıyorum. Aşk (?) üzerine ku­rulu olan ve iki kişinin özgür iradesiyle gerçekleşen evlilik kurumunda bile, çiftler yatağa aynı saatte girmezlerse, biri daha geç yatar, geceyi daha fazla yaşarsa, sorunlar çıkmak­ta gecikmez. Kurum her zaman "geç" yatanı suçlar, erken yatanı değil. Avrupa feodal toplumunda tüm kent sakinle­ri mumlarını aynı saatte söndürmek zorundaydılar, bayram­lar dışında.
Sayfa 16 - İletişim Yayınları, 47. Baskı, Çev. Zehra Gençosman-Ömer Madra
Sen O'nu dualarını kabul ettiği için sevdiğini sanıyorsun. Sevdiğin o değil ki, kibrin! Şımarıklığın. Zaafların. Kuruntuların Sen kuruntularını seviyorsun ve onlara tanrı adını veriyorsun. Kendin yapıp kendin tapıyorsun! Putperestlik inkârın değil, bilākis inanmanın zaafıdır! Unutma ki putperestler putlarını Kâbe'nin içinde saklıyorlardı. Ey talib, sen hiç Kâbe'nin içine baktın mı? Kendi Kâbe'nin içine?..
Sayfa 73 - Kapı Yayınları 14.BaskıKitabı okudu
"Asıl açıklanması gereken, neden aç insanın çaldığı ya da sömürülen adamın grev yaptığı değil; neden aç insanların çoğunun çalmadığı ve sömürülenlerin çoğunun greve gitmediğidir." Wilhelm Reich
İletişim Yayınları, 47. Baskı, Çev. Zehra Gençosman-Ömer Madra
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.