d

Destan Mitoloji

0 member
Kitapta geçen Sümer Atasözleri
“Bir Sümer Atasözü der ki; - ‘Gel el ele verelim, biliyorsun, İki katlı ip kopmazmış..’ - ‘Biliyorsun, neden öğretmiyorsun?’ - ‘Boş vakit geçirdin, neye yaradı?”
Soru işaretine neden olan bir haber
“Yıl 1872; Londra Kraliyet Akademisi’nde Messer Smit adında bir İngiliz, verdiği konferansta Mezopotamya'dan gelen çiviyazılı tabletler arasında, Tufan hikayesinin yazılı olduğu bir tabletin bulunduğunu söylüyordu. Bu tabletler Mezopotamya’nın kuzeyinde, eski adı Niniva, yeni adı Koyuncuk olan, yerdeki kazıdan çıkarılmış Asurbanipal’ın Kitaplığı arasında bulunmuştu. Bu haber, dinleyicileri büyük bir heyecana düşürdü. Çünkü ancak Tevrat'ta Tanrı tarafından yazdırılmış olduğuna inanılan bu olay, nasıl olur da bir tablette bulunabilirdi?”
Sayfa 158Kitabı okudu
Reklam
Eski İstanbul Sözü
“Eski İstanbul'da birisi çok cahil olunca, “Serçeden başka kuş, Zeyrek'ten başka yokuş bilmez” derlerdi. Artık buna bir de “Çınardan başka ağaç bilmez” şeklinde bir ifade eklemek gerekecek herhalde.”
Sayfa 197Kitabı okudu
Dünyada her güzel şey, bir Annenin eseridir (demiştir M. K. Atatürk)
“Biliyorsun, çocukları doğdukları andan itibaren anneleri eğitir. Konuşmayı, yemeyi, içmeyi, sevmeyi, gülmeyi hep annelerimiz bize öğretti. Onun için bu adamı da ancak bir kadın eğitebilir."
Gılgameş Destanı hakkında
“Bu kitap, Sümerlilerin bundan binlerce yıl önce yaşamış olan kahraman kralı Gılgameş'in serüvenlerini kapsayan bir öykü. Aslında bu öyküde olan konular, Gılgameş'in yaşadığı çağdan itibaren yüzyıllar boyunca ağızdan ağıza geçtikten sonra çivi yazısıyla destan halinde tabletlere yazılmış. Kazılardan çıkarılan bu tabletlerin kırıkları ve
Sayfa 16 - Ön Söz’denKitabı okudu
Gılgameş Destanı nasıl ortaya çıkmış?
“Bir gün kral'a bir falcı, kızının bir oğlu olacağını, büyüdüğünde kralı, yani dedesini öldürerek krallığı elinden alacağını söylemiş. Bunun üzerine kral, kimseyle beraber olmaması için, kızını bir kuleye kapatmış. Dışarı çıkmasını önlemek için de, yanına bir bekçi koymuş. Bu kadar önlemeye rağmen, kız yine hamile kalmış. Dokuz ay sonra kızın bir oğlu olmuş. Bekçi çocuğu görünce, Kral kendisini öldürecek korkusuyla çocuğu kuleden aşağı atmış. O sırada kulenin altından bir kartal uçuyormuş. Çocuğun düştüğünü gören kartal, hemen onu sırtına almış ve bir hurma bahçesinin kenarına büyük bir dikkatle bırakmış; onu bırakırken bahçıvan görmüş. Ne olduğunu anlamak için yanına yaklaşınca güzel bir bebekle karşılaşmış. Hemen onu alıp evine götürmüş. Karısı ile birlikte "her şeyi gören ve bilen" olsun diye, ona aynı anlama gelen "Gılgameş" adını vermişler.”
Reklam
89 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.