d

Devrimler Tarihi

0 member
Milan Kundera, ‘İnsanın iktidara karşı mücadelesi hafızanın unutmaya karşı mücadelesidir,’ diyor.
Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği
Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği
Devrim, bütün değerlendirmelerin yeniden değerlendirileceği andır.
Friedrich Nietzsche
Friedrich Nietzsche
İyinin ve Kötünün Ötesinde
İyinin ve Kötünün Ötesinde
Reklam
Kahrolsun istibdat
Liberté, égalité, fraternité  Hürriyet (Özgürlük), Müsavat (Eşitlik), Uhuvvet (Kardeşlik) Kahrolsun İstibdat, Yaşasın Hürriyet
Milletler haklarına kavuşmak için ihtilâl yapıyorlar. Milletler haklarına ihtilâl ile kavuşuyorlar. Bu iş başka türlü olmuyor. İş başında bulunanlar, milletlerin muhtaç oldukları yenilikleri, rica ile, niyaz ile kabul etmiyorlar. En küçük ıslahata bile razı olmuyorlar. Aklın ve mantığın icaplarına uymuyorlar. Akıl ve mantık zorunlulukları, silâhla takviye edilincedir ki, iş başındakilere (Pekiyi!) dedirtmek mümkün oluyor! Bunun aksi tarihte nadir değil pek enderdir.
Sayfa 116
Geçmiş devrimlerin en vurucu özelliği kendiliğinden başlamış olmalarıdır. Hangisini incelemek istersek isteyelim, 1789 Fransız Devrimi, 1848 devrimleri, Paris Komünü, Rusya’da 1905 devrimi, 1917’de Çarlığın alaşağı edilmesi, 1956 Macaristan devrimi, veya 1968 Fransa genel grevinin başlangıç aşamaları genellikle aynıdır; mayalanma dönemi kendiliğinden kitlesel bir yükselmeye dönüşür. Bu yükselişin başarılı olup olamayacağı onun kararlılığına ve silahlı güçlerin halkın üzerine gidip gitmediğine bağlıdır. Eğer bir “şanlı parti” varsa, neredeyse her zaman, olaylara geç kalır. 1917 Şubat’ında Bolşeviklerin Petrograd örgütlenmesi, çarı devirmeyi amaçlayan devrimin arifesinde grev çağrısına karşı çıkmıştır. Neyse ki işçiler Bolşevik “talimatları” dinlememiş ve greve gitmişlerdir. Takip eden olaylarda, Bolşevikler de dahil olmak üzere kimse, olaylara “devrimci” partilerden daha fazla şaşırmamıştır. Bolşevik lider Kayurov’un anımsadığı üzere: “Partinin neredeyse hiç yönlendirici bir inisiyatifi hissedilmemiştir... Petrograd komitesi yakalanmış, Merkez Komite’de bulunan yoldaş Shliapnikov, ilerleyen günlerde herhangi bir yönlendirme yapmayı başaramamıştır." Elbette bu isabetliydi. Petrograd komitesi tutuklanmadan önce, Shliapnikov’un durum üzerine değerlendirmeleri ve süreçte üstlendikleri rolü öyle sönüktü ki, işçiler onun yönlendirmesini takip etselerdi, devrimin o gün olduğu zamanda gerçekleşmesi hayal olurdu.
Sayfa 186
Parti genişledikçe, liderlikle neferler arasındaki mesafe giderek artar. Liderler “önemli şahsiyetler” haline gelmekle kalmaz, aynı zamanda tabandaki canlı durumla bağları kopar. Kendi durumlarını uzaktaki herhangi bir liderden daha iyi bilen yerel gruplar, kendi öngörülerini yukarıdan gelen direktiflere göre ikinci konuma atarlar. Yerel sorunlara dair herhangi bilgisi olmayan liderlik, bu sorunlara uyuşuk ve ihtiyatlı bir şekilde yanıtlar üretir. Her ne kadar “geniş bakış açısı”, daha büyük “teorik yetkinlik” iddiasında bulunsa da, liderlerin yetkinliği kişinin yönetim hiyerarşisinde yükselmesiyle kaybolur. Kişi, gerçek kararların verildiği düzeye ne kadar yükselirse, karar alma süreçlerinin doğası o kadar muhafazakardır, etkili olan faktörler daha bürokratik ve ikincildir, hayal gücünün yerini daha çok prestiji ve kısıtlamaları düşünmek alır, devrimci amaçlara adanmışlıkta daha çok ilgisizlik baş gösterir.
Sayfa 189
Reklam
26 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.