Muhtelif bütün tartışmalardan kaçmak kaydıyla şunu belirtmek gerekiyor: Allah Rasulü (sav) ile olan tanışıklık arttıkça gönüller huzura eriyor ve daha pratik bir din yaşanabiliyor. Bu bağlamda siyer ile sürekli ve yakın bir iletişim kurmak gerekir, ab-ı hayattır insan için.
Kitapların yazarlarından, tarzlarından, değişen zaman ve kişiden kaynaklı
Kulun dünya hayatındaki tek gayesi aslında imtihan'ı en doğru şekilde tamamlayarak asıl hayat olan ahiret'e göçmektir. Bundan dolayı başımıza gelen menfi ya da müspet herhangi şey bu imtihandandır.
Bu kitapta imtihan, iyi/güzel ve ya kötü gözüken olmak üzere iki ayrı kategoride tasnif edilmiştir. Kişiden kişiye değişmekle birlikte daha
Ahmet Kalkan kitabının çıkış noktasını çok doğru bir temele dayandırmıştır. Dünyanın vaziyeti kötüdür. Bazı kimseler bunun için şeytan ve onun yoldaşlarının yaptıklarını neden olarak gösterirken; kendisi bu sorunları Müslümanların niteliksizliğine dayandırır (Diğer görüşü inkar etmiyor ama reçete Müslümanlara). İfadeler mana olarak kendisine ait
Karadavi kitabı yazma nedenini açıklarken arkadaşı ile yaptığı bir konuşmayı bize işaret ediyor.
"... Bu acı tabloyu paramparça bir kalp ve alev alev yanan bir asabla yaşadım.Müslümanların acizliği, Arapların perişanlığı bir gerçekti.Esasen bundan önce de İslam ülkeleri baskınlara uğramış, pek çok İslam şehri yerle bir edilmiş, camiler
Pek çok tefsirde Kuran'ı Kerim'in kendisine benzer sureler getirme konusundaki meydan okumasına karşı herhangi bir teşebbüs olmadığına dair beyanlar mevcuttur. Eğer bu bilgisizlikten kaynaklanıyor ise müfessir için büyük bir eksiklik olarak değerlendirilir ve eserin tamamına belli açılardan gölge düşürür. Yahut bu bir görmezden gelme ya
Yazarlık ya da şairlik kalitesini göstermek için eskilerde en önemli şeylerden biri Allah Resulünü (sav) hakkıyla övebilmek yarışında önemli seviyede kalem oynatabilmiş olmaktır.Dolayısıyla eli kalem tutan herkesten bu sahada bir şeyler yapması beklenmiştir. Bu eseri de bu kapsamda değerlendiriyorum, ve modern döneme ait bir çalışma olduğu için de oldukça önemsiyorum.
Senai Demirci niyetini dostdoğru bir şekilde ortaya koyuyor; bu kitabın yazılma amacı dilimizin eksik kaldığı salavatların özrünü ortaya koymak. Rabbim kendisinden kabul buyursun, bu noktada bizi de bu niyet ve çaba kapsamında affetsin inşallah.
Efendimizi (sav) hayatımızdan uzaklaştırdığımız noktada İslam yaşanamaz bir hale geliyor. Siyere de yer yer işaret edilerek yazılan bu eser bu açıdan da oldukça önemlidir. Her kimse için yol/yöntem/ilgi/alaka farklı olabilir; fakat Hz. Peygamber (sav)'e yaklaştıran her yol güzeldir inşallah. Bu eserde yakınlaştırıcılardan biri olabilir pek tabii olarak bazı kimseler için.
