Profil
"İsa'nın doğduğu günlerde Celileli Yahuda Romalıların çok kan akıtarak bastırabildikleri bir ayaklanma çıkartmaya çalışmıştı. Yahuda arkasında kendilerini Zelot olarak adlandırılan İsrail'i özgür kılmak uğruna terörü ve şiddeti kullanmaya gönüllü bir grup bıraktı."
Sayfa 33 - Sak YayıncılıkKitabı okudu
"İncil'de sıklıkla karşılaştığımız Ferisiler Tora'ya mümkün olan en uç noktalarda harfiye uyarak yaşamaya gayret ettiler. Doğal olarak tüm Roma İmparatorluğunda zorla kabul ettirilmeye çalışılan Yunan-Roma kültürünün üstünlüğüne boyun eğmeyi reddedip, onların İsrail'in putperest olan insanların yaşam tarzlarına uymaları tehdidine karşı direndiler. Çoğunluğu aristokrat sınıfa mensup Sadukiler ve din adamlarından oluşan sınıf daha ılımlı bir Yahudiliği benimseyip zamana uygun ve Roma üstünlüğüne ters düşmeyen bir yol seçti. Sadukiler Kudüs'ün yok edilmesiyle tarihten silindiler(MS.70); ama Ferisilerin uygulamaya çalıştıkları yaşam tarzı, Mişna ve Talmudlar tarafından şekillendirilen kalıcı bir çeşit Yahudiliği ortaya çıkardı.
Sayfa 33 - Sak YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
"O günkü Yahudilik inancı hem daha yaygın olan herkesin bildiği dua şeklindeki itirafları hem de bireysel olarak işlenen günahların sırayla söylendiği tamamen kişisel günahların itirafını benimsemişti(Gnilka, Matthausevangelium I, s. 68). Bunun amacı gerçekten de kişinin o güne dek sürdürdüğü günahkar yaşamı geride bırakması ve yeni, değişik bir hayat yoluna koyulmasıydı."
Sayfa 35 - Sak YayıncılıkKitabı okudu
Ortadoğu’nun dini haritası, dil ve etnik haritasına göre daha kanşıktır. Eski tannlardan pek çoğunun ölmüş ve unutulmuş olmasına karşın ilginç ve farklı şekillerde yaşatılanlar da vardı. Ortadoğu halklarının yaşadıkları göçler ve fetihler sonucunda, önemli bir gücü olan Helen kültürü ve Roma yönetimi sayesinde ortaya yeni inanışlar çıkmıştır.
Partlar, Zerdüşt inancını tekrar canlandıran Sasani hanedanlığının kurucusu Ardeşir (M.S. 226-240) tarafından yıkıldı. İran’da hakimiyetin, hükümetin, toplumun bir parçası ve devlet dini haline gelen Zerdüştlük, devlet baskısıyla dini sınıf ve hiyerarşik din adamlığı oluşturan; karşıt inançların belirlenmesi ve bastırılmasıyla uğraşan tarihteki
Gerçekten dindar bir Müslüman açısından bu durum aşağılayıcı ve değersiz gördüğü devlet hizmetinden geri çekilmişti. Devrimci bir değişikliğin tam sırasıydı ve İslamiyet’in yükselişi derin anlamıyla bir tür devrim niteliği taşıyordu. Yeni din var olan öğretilerin ve kiliselerin ötesindeydi. Ondan önce gelen iki dinin devamı değildi. Onları aşan
Reklam
Azat edilmiş Pers bir köle ve militan bir mezhebin lideri olan Ebu Müslim 9 Haziran 747 tarihine karşılık gelen Hicri 25 Ramazan 129 tarihinde, İran’ın doğu eyaleti Horasan’da kara isyan bayraklarını açü. Ebu Müslim ve ondan öncekiler neredeyse otuz yıldır eylemlerine devam ediyor, dinsiz Emeviler’i suçluyor, Hz. Muhammed’in akrabalarının,
1260 yılında, Memluk generali Baybars, son Eyyubi’nin ölümünün ardından çıkan karışıklıkta sultanlığını ilan etti. Baybars da Selahaddin gibi Müslüman Mısır ile Suriye’yi bu kez daha kalıcı olacak şekilde tek bir devlet altında birleştirdi. Yeni devletin doğudaki ve batıdaki dış düşmanlarını yenerek yeni bir toplumsal düzen kurmaya başladı. Selahaddin, Bağdat’taki Abbasi halifesinin hakimiyetini resmi olarak kabul etmiş ve Mısır’ın Sünniliğe döndüğünü açıklamıştı.Baybars,Bağdat’taki Moğol fatihlerden kaçan bir Abbasiyi kabul edip halifeliği Kahire’ye getirdi ve onu ilk gölge halife ilan etti. Bu gölge Kahire halifeleri tamamen güçsüzdüler ve tek işleri tahta çıkan yeni sultan için tören düzenlemekti. 1517 yılında Osmanlı Türkleri’nin Mısır’ı ele geçirmeleriyle halifelikleri sona erdi
"Hristiyanlar, 'dini tarikat' kavramını, hem teknik anlamda hem de genel anlamda kullanırlar. Onların kullandığı en yaygın tanımı itibariyle tarikatlar; fakirlik, bekarlık ve itaat yeminini açıkça yapan erkek veya kadınların oluşturduğu kurumlardır. Gerekli şartları yerine getirerek bu kurumlara kabul edilenler, burada ortak bir hayat tarzı yaşarlar, belli kuralları takip ederler, eğitim, yardım çalışmaları veya misyonerlik hizmetleri gibi özel bir çalışma biçimine bağlanırlar ve ister Kilise yüksek otoritesi tarafından tayin edilmiş olsun, isterse tarikat üyeleri tarafından seçilmiş olsun, otorite sahibi bir idareciye itaat ederler."
Sayfa 6 - Avrasya Stratejik Araştırmalar Merkezi YayımlarıKitabı okudu
"Hristiyanlık'ta dini tarikatların ortaya çıkışını ve gelişim sürecini temellendirme konusunda yapılan çalışmalar, dini tarikatların tarihi görevini ve Hz. İsa'nın öğretisindeki yerini ortaya koymaya yönelik olmuştur. Bu konuda onlar, genellikle ilk dönemin kıymetli kaynaklarından biri kabul edilen Athanasius'un(298-373) 'Vita Antonii'(Antony'nin Hayatı) isimli eserini temel almışlardır. Bu eser, inziva hayatı konusunda en önemli bilgi kaynağı niteliğindedir. Eser, Mısılı Antony'nin(250-355) inzivaya çekiliş sebebini anlatmaktadır."
Sayfa 8 - Avrasya Stratejik Araştırmalar Merkezi YayımlarıKitabı okudu
191 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.