Lisan-ı hâl, lisan-ı kalden üstündür."
Hâl dili, ağzımızdaki dilden çok daha etkilidir. Hâl dilinden etkilenmeyecek bir gönül yoktur. Zira hâlimizin, tavrımızın konuşması, samimiyetin tâ kendisidir. Hâl dilinin etkileme gücü, samimiyetinden gelir.
Hâl dili, içtenliğin konuşmasıdır.
"Said yoktur, Said'in kudret ve ehliyeti de yoktur. Konuşan, yalnız hakikattir, imanî hakikatlerdir.
"Mademki hakikatin nuru imana muhtaç gönüllerde tesirini yapıyor, bir Said değil, bin Said feda olsun!