Kitap aslında tıpkı bizim tasavvuf edebiyatındaki eserlerde olduğu gibi beşeri aşktan ilahi aşka uzanan tinsel yolculuğu anlatmak için günümüz dünyası ile hikaye ediliyor. Tabii ki Hıristiyanlık inancı bakış açısından. Fakat ben ne Pilar karakterini ne onun sevgilisinin ruhani yolculuğunu samimi bulmadım. Pilar karakteri inancı zayıflamış bir genç kız ve çocukluk aşkı ile (ki aşka inanmıyor tıpkı dine inanamadığı gibi) yeniden görüşmeye başlıyor. Sevgilisi, kendisini dine vermiş, ilahi şifacı yetenekleri olan bir adama dönüşmüş ve bir keşiş gibi yaşamını sürdürüyor. Pilar’ı da hak yoluna davet ediyor vs vs. Fakat hem yazarın dili hem de Pilar karakterinin inanmak ile inanmamak arasındaki git gelleri bana çok sahte ve alaycı geldi. Yani öyle ki Pilar -sözde inançlı bir insana dönüşmesine rağmen- hâlâ alaycı bir tavır içinde.
Kısacası yazar bir mesaj vermeye çalışmış ama inandırıcı değil. Edebi olarak ise kalemini beğenmedim.