İbn Abbas şöyle demiştir:
"Tövbe ederseniz hiçbir günah büyük değildir."
[Tefsir-i Taberî 9207]
Söz bahanedir; insanı insana çeken can bağdaşmasıdır, söz değil.
Sayfa 8 - İnkılap YayınlarıKitabı okudu
Kıldan ince manalar var, kulağını eyle yakın!
Her kürside nutk çekeni bir şey bilir sanma sakın!
Merve YayınlarıKitabı okudu
Buna "Feraset ve Basiret "sahibi olmak diyebiliriz sanırım.
Bazı kimselere,Hakk'ın tekliğinin ve birliğinin müşahedesi gösterilir. Böyle bir insan, sırrında (ve gönlünde)Hak ile beraber başka kimseyi görmez.Böylelikle,kul Allah'ı müşahede ettiği esnada,O'nun dışındaki şeylerin kadri kıymeti gönlünden silinir gider.Kul,Hakk'ın kadimliğini, yetkinliğini ve bekasını gördüğü gibi aynı zamanda yaratılanların sonradan olmuşluklarını ve yok olacaklarını da görür.
Aşk nimetine mazhar olabilenler, istidatları ve nasipleri kadar hisseyab olabilirler.
Allah Teala bir şeyin olmasını murad edince onun sebeplerini de yaratır
Allahu Teâlâ lütuf ve keremiyle cemal ve celal nurlarını kullarının kalplerine gönderir. Her kalp o nurlardan kendisine göre bir şeyler alır. Ancak bütün bu nurların ötesinde onun Kibriya örtüsü vardır ki, o perdeyi yırtmak için herhangi bir yol yoktur."
Sayfa 95 - İnsan YayınlarıKitabı okudu
Bu dünya ancak O'nu anmak ve O'nu bilmekle değer kazanır. Öte âlem ise , ancak O'na yakın olmak ve görmekle güzelleşir. Eğer O, cennette cemalini göstermeyip gizleyecek olsa, cennettekiler, tıpkı cehennemdekiler gibi feryat etmeye başlarlar.
"Bütün insanlar bu âlemde uykudadırlar,
Ancak öldüklerinde bu uykudan uyanırlar..."
ALLAH İÇİN NEFS İLE MÜCAHEDE...
- " (...) Hz. Ali'nin torununun torunu, Cafer-i Sadık Hazretlerinin muazzam bir tesbiti vardır:
"Kim nefsi için nefsi ile mücâhede ederse, keramete kavuşur; kim de Allah için nefsi ile mücâhede ederse, Allah'a kavuşur!"...
Veli'nin kendi hâli, kerametinden üstündür; ve bir veli kendi irâdesiyle keramet göstermez..."
Sayfa 223 - İBDA YayınlarıKitabı okudu
