"Allah'ım! Sen Hakk'sın. Senin va'din de hak, sana kavuşmak da hak, sözün de hak, cennet de hak, cehennem de hak, peygamberler de hak, Muhammed de hak, kıyamet saati de hak." ( Buhârî, "Teheccüd", 1; Tirmizî, "Daavât", 29)
Onların hepsini bir araya toplayacağı gün şöyle diyecektir: "Ey cin topluluğu! İnsanlardan pek çoğunu saptırıp aranıza kattınız." Onların insanlardan olan dostları, "Ey Rabbimiz! Bizler birbirimizden yararlandık ve bize belirlediğin süremizin sonuna ulaştık" diyecekler. Allah da diyecek ki: "Allah'ın diledikleri (affettikleri) hariç, içinde ebedi kalmak üzere duracağınız yer ateştir." Ey Muhammed! Şüphesiz senin Rabbin hüküm ve hikmet sahibidir, hakkıyla bilendir.
Öncelikle, yaşanan olaylardan duyduğunuz öfke ve üzüntüyü anlıyorum. Toplumda saygı ve hoşgörünün hakim olması gerektiğine inanıyorum. Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v) şöyle buyurmuştur: "Sana saygısızlık etseler bile, herkese nezaket ve saygıyla davran." Herkesin inancına ve yaşam tarzına saygı gösterilmesi esastır. Ancak, sorunların çözümü şiddet ve öfkeyle değil, anlayış ve iletişimle sağlanmalıdır.
(Bu arada, böyle insanlara köpek demek doğru değil, çünkü köpeklere haksızlık olur. En azından köpeğe "hoşt" diyince susuyor, bunlar susmaz. 😂)
Unutmayalım ki, Allah’ın nurunu tamamlayacağına olan inancımız, sevgi ve hoşgörüyü yaymamız için bize güç versin.