d

Dinimiz İslam

9 member
İbadetle ferahlanmak biri kötü ve biri iyi olmak üzere iki türlüdür. Kötü sayılan sevinç, ibadet edenin ibadet ve taatin kendi ihtiyarı ve kuvvetiyle yapıldığını sanmaktan dolayı hâsıl olan sevinçtir. Bu bir nevi ucb yani kendini beğenmedir ve küfran-ı nimettir. İyi olan ferah ise, ibadet edenin kendisinden zuhur eden ibadetleri ilâhî ihsan görerek, Allah'ın başarı vermesinin sonucu ve tecellilerin semeresi bilerek, yalnızca bu fazl ve kereme karşı şükran duyup sevinmesi, övünmesidir.
"Ey Resûl'ün Oğlu!.. Gitme. Derdi her neyse, buraya gelsin vali. Yüzüne söylesin..." Hüseyin bu isteğin neler barındırdığının farkındaydı ama devir değişmişti bir kere. Eskiden nehirler deryalara akarken, şimdi kör dereler bile ummanları ayağına çağırıyordu. İhtiyarın yuvasına kaçmış gözlerine bakarak, "Gönlünü geniş tut..." deyiverdi... "Davete icabet etmek ceddimizin sünnetidir. Gidip öğrenelim, neymiş sıkıntıları..."
Sayfa 17
Reklam
Savaş meydanında bile olunsa, mutlaka uyulması gereken kaideler vardı ve mümin için cihadın aslı, niyetini temiz tutabilmekti. Niyetler kin veya intikam zehriyle bozulacak olursa, cihadın manası kalmıyordu. Üstelik Resûlullah cepheden Medine'ye dönmekte olan asker sahabelere, "Cihadın küçüğü bitti, şimdi de büyüğüne gidiyoruz..." dememiş miydi? Büyük savaş kişinin nefsine karşı verdiği mücadelelerin toplamıydı. İnsanlar arasında nefsiyle baş başa kalan yiğit, gönlünü bozmamacasına niyetine sahip çıkmalıydı.
Sayfa 45
İmamın büyük kızı Sukeyne de kardeşine katılarak Kitabın sözlerini hatırlattı: "Allah sivrisineği de, onun üstünde olan herhangi bir şeyi de delil göstermekten çekinmez. İnananlar bunun Rablerinden bir hakikat olduğunu bilirler."
Sayfa 52
Mes'ud olur o kimse, bir Allah'a îman var, İmansız gönüllerde yığın yığın hüsran var.
Sayfa 59
Reklam
888 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.