d
Dinimiz İslam
9 üye · 9 yeni gönderiHüseyin kendisinden bir söz bekleyen yüzlerce yoldaşına dertlerini anladığını mı göstermek istiyordu, yoksa yaralarına iyice tuz basmak için mi, "Gücü yeten herkesin Kâbe'yi haccetmesi, Allah'ın insanlar üzerindeki hakkıdır..." deyiverdi. Âl-i İmran Suresindeki bu ayet, haccın muhataplarının ve farziyetinin apaçık beyanıydı. Nitekim, Hüseyin, Allah'ın bu hakkını defaatle gözeterek bir yıl durup bir yıl haccetmişti. Sözlerine yine Kitaptan devam ediyordu:
"Kim Allah'ın işaretlerini yüceltirse, bu elbette kalplerin takvasındandır."
Haccı ve bazı hikmetlerini peyderpey, "Allahın işaretleri..." ifadesi üzerinden açacaktı.
Sayfa 225
Ertesi gün Cuma namazındaki hutbeyi de bu konuya ayıran Hüseyin, önce Maide Suresinde geçen bir ayeti okuyacaktı:
"Her kim başka bir cana kıymayan veya yeryüzünde Bozgunculuk çıkarmayan birini öldürürse, Bütün insanları öldürmüş gibidir. Ve her kim birinin yaşamasına sebep olursa, Tüm insanları yaşatmış gibi olur."
Sayfa 166
İmam tam da bu anı anlatan Fetih Suresinin on sekizinci ayetini okuyordu: "Hiç kuşkusuz o ağacın altında sana biat ederlerken, Allah müminlerden razı olmuştur. Kalplerinde olanı bilmiş, onların gönüllerine güven veren bir huzur -sekine- indirmiş ve onları pek yakın bir fetih ile mükafatlandırmıştır."
Sayfa 177
Dilinde Kitabın kelimeleri vardı.
"Mülk elinde olan Allah ne yücedir. O'nun gücü her şeye yeter. Daha iyi ve güzel işler yapanı sınayıp belirlemek için ölümü ve hayatı yaratandır O."
Sayfa 128
Gerçek önder Kitapla amel eden, adalete sarılan, boynunu yalnızca Hakk'a eğen ve kendisini O'na adayan kimsedir..." diye yazmıştı.
Sayfa 168
Vecdle niyaz ederken, gönlünde Kitabın kelimeleri belirdi:
"Ey İnananlar! Allah'tan korkup sakının Ve sizi O'na yaklaştıracak bir vesile arayın."
Gönlündeki sızlanışların kendisini Rabbine yakınlaştıran bir vesile olduğunun farkında mıydı, "Amenna!" deyiverdi. Dilindekiler yine O'nun sözleriydi:
"Kim Allaha bağlanırsa, dosdoğru bir yola iletilmiştir."
Sayfa 174