Dün Netflix'te, "Okyanus Kadar Derin" adıyla bir film görüp izledik. Eski bir film, 1999 yapımıymış, belki bilirsiniz. Hayatları birkaç dakika içinde alt üst olan, üç çocuklu bir ailenin hikayesi; o kadar anlık o kadar insani bir hata yapılıyor ki ve bir daha hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Ömür boyu sürecek korku, acı, çaresizlik iç içe geçmişti. Ve bu acı gerçekten "Okyanus Kadar Derin" Ben olsaydım ne yapardım, nasıl başa çıkardım diye düşünürken bile çok yoruldum.
Filmin adı bana çok tanıdık geldi ve emin olmak için kitaplıktan çıkarıp kaldırdığım bazı kitaplar var, onlara baktım ve yanılmamışım. Film 1996'da yazılan bu kitaptan uyarlanmış. Şu an baskısı yok. Denk gelirseniz kitabı okumanızı öneririm. Şu kapak fotoğrafı; fotoğrafın filmdeki sahnesi, o çocuk ve sandık öyle vurucu ki. Kokular, özellikle çocukluğumuzun kokusu, hani bazı evlerin bazı eşyaların kokusu vardır ya, bilirsiniz, işte o ne çok anlam ifade ediyor aslında. Çok çok beğendim hikayeyi.
Çiftin evliliği de pek çok sınavdan geçti. Kitabı muhtemelen bulamazsınız ama filmi izlemenizi, özellikle anne babaysanız, mümkünse eşinizle birlikte izlemenizi öneririm.