Aslında para insana yetenek bile kazandırdığı için aşağılık, nefret edilecek bir şeydir.
Sayfa 158 - Türkiye aİş Bankası Kültür Yayınları
Bir ders oldu bana bu: Bilmeden kimseyi yargılamayacaksın.
Sayfa 156 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
İyi kalpli ama akılsız bir aptal da, akıllı ama kötü kalpli bir aptal kadar mutsuzdur.
Sayfa 101 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Çünkü yürektir önemli olan, gerisi boştur.
Sayfa 101 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Herkes nedense bir budala olduğumu düşünüyor. Evet, bir zamanlar çok hastaydım, bir budaladan farksızdım. Peki ama, şimdi, herkesin beni budala olarak gördüğünün farkındaysam nasıl bir budala olabilirim? Bir yere girerken hep söyle düsünüyorum: "İçeride bir budala olduğumu sanacaklar, ama
akıllıyım ben, bunu anlayamayacaklar..."
Sayfa 93 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
BÜYÜK ENGİZİSYONCU bölümünden…
".....Milyarlık bir sürü ile baş edebildiğimiz için kudretimize, zekâmıza hayranlık duyarak bizimle övünecekler. Akıllarını yitirecek derecede hiddetimizden korkarak çocuklar ya da kadınlar gibi sulu gözlü olacaklar; ama bir işaretimizle gözyaşlarından gülmeye, neşeye, temiz bir sevince ve mutluluk dolu çocuk şarkılarına geçecekler....."
Sayfa 345 - TÜRKİYE İŞ BANKASI KÜLTÜR YAYINLARI, Engizisyon başkanının Hz. İsa'ya anlattıkları.Kitabı okudu
Bahsettiğin kişi şüphesiz sensin Dostoyevski
Kendisine ölüm kararı olunup acı çektirildikten sonra "Hadi git, bağışlandın" denen biri vardır belki. İşte o a anlatabilir bize bunu...
Sayfa 26 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Ya işkence etseler? O zaman acı çekersin, yara bere içinde kalırsın, bedenin acıyla kıvranır. Ama bütün bunlar rusal ıstıraptan uzaklaştırır seni. Ölünceye kadar yalnızca yaralarının acısını hissedersin. Ama asıl ve en büyük acı belki de yaralarının acısı değildir. En önemli olan, bir saat sonra, az sonra, on dakika sonra, biraz sonra, yarım dakika sonra, biraz sonra, o anda ruhunun bedeninden ayrılacağını, artık bir insan olmayacağını , bunun kesin olduğunu, en önemlisi de kesin olduğunu bilmendir. İşte başını giyotinin altına koyuyorsun, kocaman bıçağın yukardan aşağı nasıl kayarak geldiğini duyuyorsun... İşte saniyenin o dörtte biri olan süre en korkuncudur... Biliyor musunuz, benim hayal gücümün ürünü değil bunlar. Çoğu kimse aynı şeyi söylemiyor mu? Buna o kadar inanyorum ki, doğrudan açtım size düşüncemi. Cinayet işlediği için bir insani öldürmek, cinayetin kendisinden de büyük bir suçtur. Mahkeme kararıyla öldürmek, eşkiyanın öldürmesiyle karşılaştırılamayacak kadar korkunçtur.
Sayfa 25 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
...ukala insanlara toplumun belli kesimlerinde kimi zaman, hatta çoğu zaman rastlanır. Her şeyi bilirler. Zamanımızın bir düşünürünün dediği gibi, yaşamda ilgi duydukları
daha önemli şeyler ve görüşleri olmadığından, zekâlarının, yeteneklerinin tüm ilgisi tek bir yöndedir.
Sayfa 5 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Ah, şu kendini beğenmiş insanlar! Çenelerini açmayagörsünler, böbürlene böbürlene nasıl da her fırsatta bol keseden öğütler verir, nasıl da atıp tutarlar!...
BÜYÜK ENGİZİSYONCU bölümünden…
".....Gururdan vazgeçireceğiz onları. Sen, paye vermekle gururu öğrettin onlara. Aciz güçsüz çocuklar olduklarını, âmâ en tatlı mutluluğun da çocuk mutluluğu olduğunu ispat edeceğiz.
O zaman pısırıklaşıp, tıpkı korku içinde anne tavuğun kanatları altına üşüşen civcivler gibi bize sokulacaklar....."
Sayfa 345 - TÜRKİYE İŞ BANKASI KÜLTÜR YAYINLARI, Engizisyon başkanının Hz. İsa'ya anlattıkları.Kitabı okudu
Duyguları uyarılmadığı zaman zihni çalışmıyordu.
Sayfa 168Kitabı okudu
BÜYÜK ENGİZİSYONCU bölümünden…
".....Ama sürü yine toplanıp uslanacak, hem de son olarak artık. O zaman biz onlara ,yaratılışlarına göre, yani zayıf yaratıkların kaldırabileceği sakin, kendi halinde bir mutluluk bağışlayacağız....."
Sayfa 345 - TÜRKİYE İŞ BANKASI KÜLTÜR YAYINLARI, Engizisyon başkanının Hz. İsa'ya anlattıkları.Kitabı okudu
Yüzyıllardır onun etrafında dönen tüm var oluş, tüm dünya durmuş ve yerini bin yıllık bir geceye bırakmış gibiydi..
Sayfa 23 - İş Bankası YayınlarıKitabı yarım bıraktı
...O sırada Dostoyevski elli yaşındaydı: Ama binlerce yıllık acı çekmişti.
Sayfa 105Kitabı okudu