"Suçlu olmaya bayılırım, özellikle kendime karşı..."
'Delikanlı' kitabında böyle yazmıştı Dostoyevski. Gerçekten de suçluydu; bazen kanunen, genelde vicdanen.
Dostoyevski yargılama değil, anlama peşindeydi ve doğruya yanlışla ulaşmaya çalışan insanlara önem veriyordu.
Mesela Raskolnikov... Yoksulluktan hukuk fakültesini bitiremeyen bir genç. Karın gurultularıyla tek göz bir odada yaşamaya çalışıyor. Bir gün kız kardeşinin altın...