Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.12
d
Dünya
9 üye · 1 yeni gönderiGerçekçi, romantizmden uzak, çok beğendim. Yüzyıl sonra dünya nasıl olur bilmiyorum ama önümüzdeki yirmi otuz yıl boyunca bu kadim savaş stratejileri geçerli olacak gibi.
‘İnsanoğlu, seni ve çağını sana ayna olup masallar ile anlatıyorum,’ diyor kitap. Momo’yu ayna yapıp kendini gösteriyor sana. İçinde hala yumuşak bir tarafın olduğunu, sadece bunu dinleyip ayna
olacak biri lazım olduğunu , ne de güzel anlatmış.
Bir gün fakir bir muhitte, tarihi harabe bir tiyatroya bir kız yerleşir; adı Momo. Momo farklıdır, pür
Ütopya mı distopya mı?
Bugüne kadar bilimkurgu, ütopya, distopya okumamışım dedirtecek cinsten bir eser, çünkü içinde üçü de birbirine geçmiş bir şekilde var. Konular, zamanlar, mekanlar arasındaki sıçramalar öyle keskin ki başka bir hikâyede buluveriyorsunuz kendinizi birden. Alt metinde bir dolu felsefe, fikir var. Kolay sindirilip, hazmedilecek bir kurgu değil ama merakla okutuyor kendisini. Bitirdiğinizde okuyan birileriyle üzerinde konuşmak isteyeceğiniz çok fazla detayı mevcut.
Babaların Efendisi
Merhaba arkadaşlar bugün sizlere @osaretti kaleminden @ciniusyayinlari ‘ndan yayınlanan #BABALARINEFENDİSİ kitabı ile geldim.
Tony Elcino Sicilya’dan New Jersey’e taşınmış bir mafya babası ve burada yaptığı işler ile adından söz ettirip en üst mafya ailelerinden biri olmuş.
Kitap da anlatılanlar Tony Elcino’nun öz yaşam öyküsüdür.
Bu tür kitap severler için tavsiyemdir bir solukta okuyacağınız bir kitap olmuş
1918
Paul, Tony’nin babası dürüst çalışkan bir adam. Oğlununda bir doktor olup kirli işlere bulaşmadan büyümesini istiyor.
Ama olaylar farklı gelişir Tony babasının tamirhanesinde gördüğü John Forti’ye hayran olur Tony sonradan o adamın mafya babası olduğunu öğrenir.
Birgün okulda kavga ettiği çocuktan fena dayak yer ve John onu görür tekrar kavga ettiği çocuğun yanına götürüp kavga etmesini ister ama güçsüz olan Tony yine dayak yer ve John dayanamaz o çocuğu feci şekilde döver sonrasındada Tony ve Enzo’ya iş teklifinde bulunur.
O günden sonra ona çalışmaya başlar iki arkadaş. Günün birinde John ölür ve yerine Tony geçer.
1955
Tony hapse girer ama diğer mafya aileleri birleşmiş onu hapse göndermekle yetinmeyip ölmesinide isterler. Bunun içinde bütün imkanlarını seferber ederler. Tony ise o hapishaneden çıkıp onu oraya gönderenlerden bunun hesabını sormak için tünel kazmaya başlamıştır bile…
Alıntı
“Biri sana vuruyorsa sen de onu vuracaksın Tony! baban sana bunu öğretmedi mi? Ama tabi ya, o bir korkak. Hayatın kanunu budur Tony. Biri canını acıtırsa sen de onun canını acıtırsın. Anladın mı?”
Bu kitabı okumadan çok öncesinde Amerikan şirketi Ectolife yapay rahim fabrikası kurmaya hazırlandığıyla ilgili bir yazı okumuştum ve bu fazlasıyla ütopik ve saçma gelmişti.
Kitabı okurken yer yer dehşete düştüğüm bu kadar da olmaz dediğim birçok yer oldu. Kullanılan bazı terimler ciddi manâda tuhafıma gitti. Örnek vermem gerekirse
"Temizlik, Ford'a imandan gelir."
veya isim olarak"Mustafa" ,"Habibullah" seçilmesi gibi. Kitabın Sonsöz kısmında yapılan kitabın tahlilinde şöyle bir ifade geçiyordu:
"Amerika'nın dünya egemenliğinin kaçınılmaz hızlanışı" ve Huxley'in kendi tabiriyle,
"Amerikanın geleceği dünyanın geleceğidir" sözü geleceğimize yönelik ciddi şüphe uyandırdı bende. Huxley'e göre yazmış olduğu kitap bir ütopik, geleceğe karşı öngörü niteliğindedir fakat bana göre bu niteliklerden çok geleceğin toplumun,uygarlığın inşası gibi olduğunu ara ara hissetmedim değil.
İncelememin kısa ve öz olmasını istediğimden ötürü yazamadığım birçok mevzu mevcut bu sebepten bu kitabı okumanızı,kitapta geçen mevzular üzerine düşünmenizi tavsiye ederim.
Nefis Kötülüğe Meyyaldir
"İyilik demek kimseye kötülüğü dokunmamak değil, kötülük yapacak cevheri içinde taşımamak demektir. Bende bu fena cevher fazla miktarda mevcut. Belki herkeste var... Fakat insan onu söküp atmasını, yahut boğmasını biliyor... Dokunmadan bırakmak, bir gün başını kaldırmasına meydan vermek olur..."
Kitapta mekan tasvirleri ve psikolojik tahliller çok güzel yapılmış. Özellikle Ömer ve Bedri'nin hayata ve çevrelerindeki insanların düşünce dünyalarına dair yaptıkları tahlillere bayıldım. Ufkumu açtığını ve hayata daha geniş bir pencereden bakmamı sağladığını söyleyebilirim.
Göz açıp kapayıncaya kadar geçen şu kısacık dünya hayatını ulvi bir gaye uğruna harcamak, nefsimizi terbiye edip şahsiyetli bir birey olarak yaşamak geriye dönüp baktığımızda kalbimize hakikatli bir güven ve huzur verecektir.
