d

Düşüncə

Farkında olsak da olmasak da, bizi en çok utandıracak şey, kendimiz olmamaktır ve insana, kendisinin olan şeyleri düşünmek, hissetmek ve söylemek kadar büyük gurur ve mutluluk veren başka hiçbir şey yoktur.
Sayfa 268
Okul birincilerini izleyen araştırmacılardan biri olan, Boston Üniversitesi’nde eğitim veren Profesör Karen Arnold ise durumu şöyle açıklıyor: “Sanıyorum ’itaatkârları’, yani sistem içinde nasıl başarılı olunacağını bilenleri keşfettik. Okul birincileri de hepimiz gibi hayatta bir mücadele içindedir. Bir insanın okul birincisi olduğunu bilmek, onun ancak notlarla ölçülen akademik alanda çok başarılı olduğunu bilmek demektir. Hayatta karşılaşacakları şeylerle nasıl baş edebileceklerini hiç bilemezsiniz.”
Reklam
Tolerantlığın olması üçün, toplumda azad mətbuata, azad düşüncəyə, azad təbliğata yer olmalıdır. Ürəyiniz istəyənləri oxuya bilmək azadlığı olmalıdır, özünüz bəyəndiyiniz dinə inanmaq, yaxud da heç bir dinə inanmamaq azadlığınız olmalıdır.
Sayfa 245
Açık bir çoğunluk kararı için, olabildiğince iyi ve güçlü bir muhalefet partisinin bulunması önemlidir. Yoksa seçmenler sık sık, "Bundan sonra daha iyi bir şey gelmeyecek" şeklinde düşünmek için haklı gerekçeleri olduğundan, kötü bir hükümeti hükümette tutmak zorunda kalacaklardır.
Çağdaş insan, "kendisinin" olması beklenen amaçlara ulaşmaya çabalarken,büyük tehlikeleri göze almaya hazırdır; ama kendisine, kendi amaçlarını verme sorumluluğunu ve tehlikesini göğüslemekten müthiş korkar.
Sayfa 258
Peşinden koştukları amacın, bizzat kendilerinin istediği şey olup olmadığını bir an bile düşünmezler. Okulda iyi notlar almak, yetişkin olarak daha çok başarıya ulaşmak, daha çok paraya, saygınlığa sahip olmak, daha iyi bir araba almak, oraya buraya gitmek falan istemektedirler. Ama gene de bu çılgın etkinliğin ortasında durup düşündüklerinde, şu soru akıllarına gelebilir: "Şu yeni işe girebilirsem, şu daha iyi arabayı alırsam, şu geziye gidersem ... sonra ne olacak? Bütün bunların ne yararı var? Bütün bunları isteyen gerçekten ben miyim? Beni mutlu etmesi ve ulaştığım anda benimle bir işinin kalmaması gereken bir ereğin peşinden koşmuyor muyum? Bu sorular ortaya çıktığında, ürkütücüdür, çünkü onun bütün etkinliğinin, ne istediği konusundaki bilgisinin üzerinde yükseldiği temeli sorgulamaktadırlar. Dolayısıyla, insanlar, bu rahatsız edici düşüncelerden elden geldiğince kısa süre içinde kurtulmaya çalışırlar. Yorgun olmaları ya da ruh çöküntüsü içinde bulunmaları nedeniyle bu sorunların kendilerini rahatsız ettiğini sanırlar ve kendilerine ait olduğunu sandıkları amaçların peşinde koşma işini sürdürürler. Gene de bütün bunlar hakikatin - çağdaş insanın ne istediğini bildiği yansılaması içinde bulunduğunu, aslındaysa kendisinden istemesi beklenilen şeyi istediği hakikatinin - belli belirsiz anlaşılmasını dile getirmektedir. Bunu kabul etmek için, kişinin gerçekten ne istediğini bilmesinin çoğu insanların sandığı gibi görece kolay olmadığını, tersine her insanoğlunun çözmek durumunda bulunduğu en zor sorunlardan birini oluşturduğunu anlamak gereklidir.
Sayfa 258
Reklam
48 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.