Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Profil
Reformacı der ki; "Allah'a ve Peygambere, evet, Şeriate, hayır!" Yani güneşe, evet, ışığına, hayır! O kadar saçma!..
Sayfa 173
İslâmın kılıcı bizzat merhamettir. Hıristiyanlıktaki sun'i merhamet edebiyatı değil...
Sayfa 131
Reklam
İslâma inanmayan bile onun adaletini, şekilde tatbik etmekle dünyasını olsun kurtarır.
Sayfa 127
"Bence ne kadar baş varsa o kadar da akıl olduğuna göre, ne kadar kalp varsa bir o kadar da aşk türü vardır."
Yeryüzündeki her türlü yaşam, bitki olsun, hayvan olsun, hep aynı maddelerden oluşmuştur.
Reklam
Hayal gücü olmayan herkes sıradan bir zekaya sahiptir.
Eğer bizden beklenenler hakkında özgürce tartışamadığımız bir ortamdaysak, orada bir yanlış vardır. Bir masada, oradaki herkesle eşit şekilde “Ben şu konuda bana yanlış davrandığınızı düşünüyorum,” diyemiyor, başkalarıyla onların bize davranış şekilleri hakkında konuşamıyorsak, hatta bu davranış biçimlerini sorgulamamıza izin verilmiyorsa, orada istismar vardır.
...insanlık en değerlilerini öldürerek ilerler...
Reklam
Aslında aynı soydan geldiklerimizle değil, aynı soruları sorduğumuz insanlarla birdik.
Yalan üstüne yalan koyan biri gerçeği hatırlayamazdı.
Bir seyin yitip gitmesine izin vermezseniz asla doğum gerçekleşmez, bir açıdan bakıldığında , filiz tohumun ölümüdür. Bir tohum çatlar, deforme olur, kendisi olmaktan çıkar, yani ölür ve filiz çıkar ortaya. O dönemde insanları böyle değerlendirmeye başladım. Tohum gibi, içinde bir ağacın potansiyelini barındıranlar ama asla çatlama cesaretini gösteremeyip filizlenemeyenler, çatlayıp filiz gibi yeserenler ama fidan olamayıp kuruyanlar, fidan gibi büyüyenler ama meyve veremeyenler, meyve verip ağaç olanlar ama meyvesinde tohum olmayanlar ve süper insan, yani tohumluktan meyve veren bir ağacın yeni meyvesindeki tohum olabilmeye kadar gidebilenler. İnsanın yüceligi ve âcizligi arasindaki ince çizgiyi gördüm. Bize güç veren sey aynı zamanda en büyük âcizligimiz de olabilir. Ne oldugumuzu ve ne olabilecegimizi ancak kendimizle yüzleşebilirsek anlayabiliriz. Sahip olabilmek adına, sahip olduklarımıza tırnaklarımızı korkuyla geçirdigimizde, ne çatlayıp filize dönüşebiliriz ne de çürüyüp içimizeki tohumları toprağa bırakabiliriz. Sahip olmak için doğmadık biz! Büyümek, gelismek, dönüşmek için burdayız.
Sayfa 354Kitabı okudu
İnsanlardaki kusurların sadece iki kaynağı olduğunu söylerdi: Tembellik ve batıl inanç. Ve sadece iki erdem olduğunu: Çalışma ve akıl.
Burada fikirlerini ilan edenler de her zaman ve her durumda aynı şeyleri düşünmüyorlardı belki de. Doğru umutlarınız, doğru arzularınız yok diye azarlıyorlar ama biz doğru idealler peşinde koşmaya başlarsak bu kişiler sonuna kadar bize sahip çıkıp, rehberlik edecekler mi ki?
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.