Duygu ve Düşünce

Duygu ve Düşünce

18,7bin üye · 444 yeni gönderi
Takip
Duygu ve düşüncelerle ilgili paylaşımlar.
134 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Kısık Ses
Her şey eninde sonunda sessizleşir. Yaşarken epey gürültü çıkaran insan;sessizce ayrılır dünyadan, artık sesi kısılmıştır. Gidişlerin,ayrılışların, unutuluşların,sevişlerin,nefretlerin,vefanın,sadakatin…Sesi kısılmıştır artık. Bombalarla,İdeolojik kavgalarla, insan dışı cinayetlerle,akıl almaz toprak yutmalarıyla,inançların boğazını sıkmakla hep gürültü çıkaran insan;dünyadan ayrılırken sesinin böyle kısılacağını bilse bu kadar rahatsızlık verir miydi hiç? Her şey kında güzel belki. Belki de çekilmiş bir kılıç,kına ihanettir kim bilir… En önemlisi;aramızda akan o serin ve sakin suyu kaynatan kim? Sesin kesilsin dünya,kulaklarımızı kanattın! -Mehmet Uruk Bu kendi yazım, ancak kitaptan tohumlar içeriyor.Beni besledi mi? Fazlasıyla. Doyurucu mu? Hem de nasıl. İbrahim Tenekeci demek: Hak Sahibi demek ve bu kitapta bütün haklar teslim edilmiş.
Hak Sahipleri: İsimler - Eserler - Hatıralar
Hak Sahipleri: İsimler - Eserler - Hatıralar
İbrahim Tenekeci
İbrahim Tenekeci
Hak Sahipleri: İsimler - Eserler - Hatıralar
Hak Sahipleri: İsimler - Eserler - Hatıralarİbrahim Tenekeci · Muhit Kitap · 0103 okunma
Beyin ameliyatı
Garbı taklit bizi kendimiz olmaktan çıkarmıştır. Öyle bir minvalde ilerleme kaydediyoruz ki aslımıza rücu etmemiz gittikçe zorlaşıyor. Aslımızı unutup özümüze dönme çalışmaları yapmak adına bir gayemiz olmadığı gibi bu minvalde ilerleyen insanların yollarına da taş döşemek de üstümüze yok. Milli benliğimiz, kültürümüz, sosyal yapımız, aile kavramımız, yaşantımız hepsinin içi boşaltılarak değersizleştiriliyor ve bu kavramların hepsinin altına dinamit döşeniyor. Batıdan bize doğru akan, bir kanalizasyon suyudur ve bu pis su bizi kirletmek ve pis kokmamız için üzerimize akıtılılıyor. Bir uyuşma içerisindeyiz, aralıklarla bize verdikleri morfinler yüzünden kim olduğumuzu hatırlayamıyoruz. Üzerimizde yaptıkları bu çalışma çok derin, çok inançlı, çok kendinden emin bir şekilde gerçekleşiyor. Eğlencelerle, yapımızı bozarak bize ait olmayan alışkanlıklar, yaşayışlar, deneyimler, tecrübe ettirerek bu ilacı aralıklarla veriyorlar. Uyuşturuluyoruz çünkü uyuşmak,sersemleşmek,aptallaşmak,hatırlamamak,güçten düşürülmek, ayrıştırılmak, kutuplaştırılmak istiyorlar. Ve bu uyuşma uyandığımızda yapacağımız ve yapılması muhtemel olan şeyleri kısıtlıyor, körleştiriyor ve yok ediyor. Gerçeklerin yüzümüze vurmasına engel olup o yoksunluk halinden çıkmamıza imkan tanımadan operasyona devam ediyorlar. Batı,açık beyin ameliyatı gerçekleştiriliyor, masada kalmamız an meselesi.
Mehmet Uruk
Mehmet Uruk
Reklam
720 syf.
8/10 puan verdi
·
58 günde okudu
kılavuz
Ben, Öteki ve Ötesi
Ben, Öteki ve Ötesi
İbrahim Kalın
İbrahim Kalın
yazmış olduğu kitapla;tarihi olayların sıralanışı olsun,yaşanan süreçleri anlattığı dil olsun,anlamları bulandırmadan zihnimizde bir kavram haritası çizmemize yardımcı oluyor. Bu doğrultuda köklere doğru inmemiz adına elimize kazma ve kürek tutturuyor. Köklere inmenin göklere yükselmek demek olduğunu görüyoruz. Olayları yazarın ağzından dinleyip okuyup irdeleyip kafa yordukça, tarihin tekkerrürü konusunda bir kez daha aydınlanmış oluyoruz. Kitap, elinize alıp bir çırpıda okuyabileceğiniz bir kitap değil,en azından benim okuma şeklim açısından hiçbir kitap bu şekilde okuyup geçilecek kıymetsizlikte değil. Dolayısıyla sık sık notlar alınarak,satırların altı çizilerek okunması gerken ve dönüp her koşulda bu notlara bakma gereksinimi hissedeceğiniz bir kitap. İslam ve batı, siyasi ve kültürel meydan okuma, haçlı Seferleri, skolastik düşünce, Endülüs İslam’ı, Avrupa ve Türkler, modernliğe doğru, oryantalizm, yeni dünya ve kayıp medeniyetler ve daha bir çok konu üzerinde detaylıca ele alınmış içeriğiyle kitap zenginlik barındırıyor. Bilgiye ve öğrenmeye aç olan bir insanın oturacağı bir sofra gibi. Dolayısıyla mutlaka elinizden,evinizden,masanızdan baktığınız yerde kitap görmek isteyeceğiniz her yerden geçmesi ve oralara temas etmesi gerken bir kitap. Güzellikle değil, kavga ve gürültüyle tavsiye ediyorum. Öyle ya güzelliğin yanlış anlaşıldığı bir zamanda, bir kötülük ancak bu şekilde faydalı olabilir.
Ben, Öteki ve Ötesi
Ben, Öteki ve Ötesiİbrahim Kalın · İnsan Yayınları · 2021678 okunma
224 syf.
6/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
Hayatın Çatlağı
“İnsanlık, kendini öldüren ilk insan tarafından ihanete uğramıştır.” Kitabın giriş cümlesi bu. İhanetlerle var olan insanoğlu, herhangi bir sadakat karşısında afallar, alışkın değildir, vücuduna oturmaz, dar gelir.
Hakan Günday
Hakan Günday
Romanda piçlerin hayata bakışını, hayattan kaçışını, hayatın altında kalışlarını, hayatın altına dalışlarını ve ebediyen orada kalışları üzerine baya bir yoğunlaşarak yazmış romanı.Vazgeçmişlikle yaşayan, üzerine yaşamsızlık sinmiş, aykırı,ihanete müsait,asla düzene uymayan,bütün kötülüklerin geldiği yerin bekçileri olan 4 baba piçten meydana gelen bir roman.Bu piçler romanın ana şemasını oluştururken aklımızdan yaşama dair bütün izleri siliyor,tek bir kalıntı dahi bulamayana kadar üzerimizden silindir gibi geçip un-ufak ediyorlar. Bir piç belki çok şey değilken,dört piç fazla güçlü olmuş, çoğu şeyi bize derinlemesine sorgulatıyor. Hepsinin bakış ve kaçış açıları çok başka. Hayatın çatlağından dünyanın altına sızmak konusunda epey yetenekli olan bu dört piç,alelade bireyler değiller,hepsinin kendine has özellikleri ve hayatı alnının ortasından vurmak için çeşitli ölüm planları var. Hepsinin kafa kırıntılıları romana dağılmış, romanın sonralarına doğru bu kırıntıları ancak bir araya toplayabildim. Hatta romanı en iyi şekilde ifade eden bir kelime bile buldum:kanalizasyon. Evet kesinlikle bu kelime romanı özetlemeye yeter.
Hakan Günday
Hakan Günday
diğer romanlarına nazaran çok beğendiğim söylenemez,ama kalemi yine her zamanki gibi aynı lezzette, ancak konusu pek hoşuma gitti denemez. Yine de ortada bir kalite var ve bu tesadüf değil. Dolu okumalar.
Piç
PiçHakan Günday · Doğan Kitap · 201910,4bin okunma
İçimizden cımbızla çekilip alınan hislerin müsebbibini aramaktan boş bir eylem yoktur. Üzerine düşünmemiz gereken asıl mevzu;İnsanların, güzel hislerimizin üzerimizden geçip gitmelerine nasıl izin verdik.