Profil
Ey çocuk ruhum! Neren ki ağrıyan ; bunca feryat? dizede ruh çocuğa benzeterek bir teşbih yapılmıştır teşbihte sadece benzeyen ve benzetilen var gibi görünse de mısranın tamamına baktığımızda teşbihin tam teşbih olduğu görülür. Burada benzetilen çocuk benzeyen ruh ; benzetme yönü ağlamak ; benzetme edatı ki 'dir Dizede vurgulanmak istenen ise ruhun bir yeri acıyan çocuğun acıdığı yeri ağlamaktan ifade edememesi gibi kendi feryadını ifade edememesi üzerinde duruyor bu ise bizi istihareye götürür not: Sırf sıyırmamak için yazılmıştır ama ama ileti sanırım geç kalındığını açıkça belli ediyor:)
Plath intiharı hiçbir zaman dramatize ederek anlatmıyor, ilk intihar girişimini kendine ait bir jest olarak değerlendiriyor.
Sayfa 15 - Varlık Yayınları 2. Basım: İstanbul, 2020Kitabı okudu
Reklam
Hayır abartmayalım. Keyfi yerinde. Çünkü sonunda bulunması gereken yerde olduğunu biliyor. Ve sonunda olması gereken adam olduğunu biliyor.
Sayfa 32 - Ayrıntı Yayınları 4. Basım, 2022Kitabı okudu
İnsan olarak sahip olduğumuz o asil hüzün ve birlikte dökmemiz gereken o temiz gözyaşlarından ziyade biz mahkemelerde karşılaştığımız acınası durumları şeytani bir zevkle izliyor. mezarlarda resmen gecenin çiğini biriktiriyoruz.
Sayfa 51 - Şule Yayınları Batı Klasikleri Dizisi 1. Baskı 2014, İstanbulKitabı okudu
"Ben de ben değilim, sevgili Shakespeare, ben de dünyayı senin yapıtını hayal ettiğin gibi hayal ettim, düşlerimde seni de biçimlendirdim, ve sen de tıpkı benim gibi birçok kişisin ve hiç kimsesin."
Sayfa 84 - İletişim Yayınları 1. BASKI 2014, İstanbul (E-KİTAP)Kitabı okudu
Okullardaki kompozisyon sorularının şimdilerde nasıl ol­duğu konusunda pek bir bilgim yok. Ama bizim zamanımızda­ki gibiyse, felaket. Bizim zamanımızda, sözgelimi şöyle bir soru sorulduğunu anımsıyorum: "Vatanınızı mı seversiniz, bayrağı­nızı mı?" Soran da şiir kitapları yayımlamış, arada sırada gün­lük gazetelerde yazıları yayımlanan
Sayfa 248 - e-kitap
Reklam
Cemal Süreya’nın Lise Edebiyat dersi hakkında görüşü…
Cemal Süreya’nın, Liselerde Edebiyat dersi okutulması hakkındaki görüşü şöyleydi: “Bugün liselerde okutulan Edebiyat derslerinin, öğrenciyi edebiyattan soğutacak cinsten olduğunu hepimiz biliyoruz. Bir lise öğrencisinin Divan edebiyatını sevmesi düşünülemez. Bu yüzden Divan edebiyatı bir uzmanlık dalı olarak üniversitelere aktarılmalıdır.. Ne yapsın işine yaramayan, hiç bir yerde kullanamadığı, öğretmeninin de pek anlamadığı bir ders karşısında öğrenci?...”
Sayfa 105Kitabı okudu