Yaaaa o kadar tatlı bi kitaptı ki:) kitabın baş kısmı biraz karamsar gibi gelmişti ama sonradan modern bir peri masalına dönüştü:) marranın sürekli bu adil değil, haksızlık! çığlıklarıyla ve prenses olmaktansa rahibe olup kendi hayatını yaşamasıyla, kardeşini kurtarmak için yollara düşmesiyle ve tüm feministliğiyle kova burcu olduğuna yemin edebilirim ama ispatlayamam:) ısırgan otu ve kemik; fenrisin beyefendi şövalyeliği, tozkarısının huysuz tatlı iş bitiriciliği ve agnesin dedikoducu komşu teyze modundaki vaftiz anneliği, kemiklinin ölümsüz sadakatiyle kalbimde yer etti. Yakında filminin çıkacağına eminim. Çok beğendim.
Dipnot: kitabın çevirisi gerçekten kötü, devrik cümleler, paragraflar karmaşık, bazen anlamak için 2 3 kez okuduğum yerler oldu. O kadar özensiz ki bi yerde kemikli yerine bonedog, civciv yerine vicciv filan yazılmış. Bir de kitabın orijinal kapağı o kadar güzelken neden türkçe kapak böyle leş gibi ya, sinir oluyorum buna-_-