Edebiyat & Roman

Edebiyat & Roman

4.534 üye · 112 yeni gönderi
Takip
Rolery şimdi yabansoylu kadınları daha iyi anlıyordu. Hafif, yumuşak giysiler giyen, hızlı hızlı konuşan, hızlı hızlı düşünen, narin, çocuksu kadınlardı bunlar.
Rolery merak etti; ölecek olsa, ölmeden hemen önce zihindiliyle gönderdiği çığlık kulağına gelir miydi? Ve Rolery o çığlığı duyup da yaşamayı sürdürebilir miydi?
Reklam
Yorgun, koyu yüzüne güneşin kızıl ışıkları düşüyordu.
Kışın ortasına, karların erimediği, yalnızca köksüz kar bitkilerinin kaldığı vakte kadar kar fırtınaları arasında serpilip büyüyen, kısa ömürlü, aceleci, ufak tefek kış otları, surun dibindeki çiğnenmiş topraktan çoktan filizlenmişti. Hep yaşamanın yolunu bulan bir şeyler olurdu; koca yıl içinde her bir canlı vaktini bekler, serpilir, sonra ölüp yine bekleyişe geçerdi.
Ve dünya bir ağdı; ormanlarda birbirine geçmiş dallar gibi, birbirine karışan akarsular gibi, tıpkı güneş gibi yeşile, pembeye, sarıya bulanmış, gümüş rengi, gri, siyah, koca bir ağ.
Altın rüzgârların estiği, tepelerin üzerini serin, mavi bir gökyüzünün sardığı parlak bir gün.
Reklam
24 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.