e

Edebiyat Söyleşi Röportaj

Bu insanlar, bizim insanlarımız bu hale düşmeye layık değiller..
Sayfa 196 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Bir sonsuza, bir bilinmeze gitmenin acısı kadar, bir yerden bir alışkanlıktan kopmanın acısı da çöküyor Enginin içine..
Sayfa 195 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Gözlerinde yarışı kaybetmiş bir Arap atının kederi vardı..
Sayfa 33 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Deniz çekermiş adamı... Yalan! Ne deniz çeker, ne bir şey. Ekmek çeker, ekmek..
Sayfa 99 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
"Allah size toprak gibi bir nimet vermiş, siz onu cennet edin.."
Sayfa 94 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
"Deniz adamları yarı delidir. Onların emekleri kan emek. Onların hayatları ölümdür. Yüz metre denizin dibine gidiyorlar. Akıl mı bu? Ama geçim... Toprakları yok onların. Onların toprakları da denizdir.."
Sayfa 94 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Mustafa demişti: "Bu köyler senin bildiğin köyler değil, hepsi okuryazar. Osmanlı'dan beri bu köyde okul var... Öyle efsaneye mefsaneye inanacağı zor bulursun." Ben biliyordum ki, efsane öyle okumuşluğa falan bakmaz. Efsane insanoğlunun içindedir. Ölüm gibi, arılık gibi, korku gibi, temellidir insanda..
Sayfa 67 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
"Yüreğir toprağı var ya, şu makina çıktı çıkalı gavur olmuş. İnsanın yüzüne bile bakmıyorlar. Köpeğe bakıyorlar da insana bakmıyorlar." "Öl geber, bir lokma ekmek vermez olmuş Yüreğir toprağının insanı.."
Sayfa 28 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
"Yaz babam," dedi, "yaz kurban olayım babam. Büyük deftere yaz ki, benim derdim tükenmez. İyi yaz.."
Sayfa 165 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Yalanı yalan olarak, bile bile dinlemek bir dinlenme, bir ferahlık veriyordu..
Sayfa 135 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
399 öğeden 261 ile 270 arasındakiler gösteriliyor.