e

Edebiyat tiyatro senaryo oyun

2 member · 7 new post
"Bu odanın penceresi yok ama sabah olurken elektriği kapatırız, bakarsın ki bir mavilik dolmuş içeri, deniz dibi gibi. Sanki duvarlardan süzülüp girmiştir gün mavisi. İçimizi de kaplar bakarsın. Beklemeli maviliği. Acele etme!"
Sayfa 116
Mutluluk nedir diye sorsanız bana, kaşıntı derim
Bir gün az kaldı mutlu oluyordum. Bir sancı saplandı belime, kıvrana kıvrana yatağa düştüm. Böbrek taşı imiş. Sancıdan öleceğim. Sabaha karşı idi, doktor geldi, morfin yaptı. Derdemez o korkunç sancı kesiliverdi, çok güzel bir dünya başladı birdenbire... İnanamıyordum... Mutlu idim, tam anlamı ile mutlu... Mutluluğumu doya doya tatmak istiyordum... Ama o ara, kulağımın arkası kaşındı azıcık. Şöyle sinek ısırmış gibi. Bense kolumu kıpırdatmak istemiyordum, mutluluğuma ara vermemek için. Ama o kaşıntı bozuyordu mutluluğumu. Çaresiz kaldırdım kolumu, kulağımın arkasını kaşıdım, tam olsun mutluluğum diye. Kolumu gene yanıma uzattım. Biraz sonra... Biraz sonra gene o kaşıntı. Kaşıdım, biraz sonra gene. Gene kaşıdım. Bitmedi, bitmedi namussuz kaşıntı, iğneledi durdu ve berbat etti mutluğumu.
Sayfa 115
Reklam
Bilmezler yalniz yaşamayanlar, Nasil korku verir sessizlik insana; Insan nasil konuşur kendisiyle; Nasil koşar aynalara, Bir cana hasret, Bilmezler.
Sayfa 55 - Metis yayınlarıKitabı okudu
Ölümü, öldürmeyi olağan saymak git gide yaygın bir hal alıyor.
Sayfa 45
Ölürken anlarmış insan dünyada mutlu olmanın yolunu.
Sayfa 88
İnsanın başına gelen değildir önemli olan, başına gelenlere karşı ne yaptığıdır.
Sayfa 42
Reklam
40 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.