e
Edebiyat ve Psikoloji
4 member232 syf.
·
Not rated
This text has been automatically translated from Turkish. Show Original
My new article: What if we had never met?
I reviewed Tuğçe Isıyel's first book, "What If We Never Met?"
How interesting it is that one has to love oneself even to allow yourself to be loved...
Click to read: edebiyatvedigerseyler.wordpress.com/2022/08/14/ya-h...
173 syf.
·
Not rated
İçimizi Kemiren Duygular
Kitap incelemesi okumak için bağlantıya tıklayınız;
İçimizi Kemiren Duygular
edebiyatvedigerseyler.wordpress.com/2022/09/12/icim...
191 syf.
9/10 puan verdi
Engin Geçtan'ın 'İnsan Olmak' kitabını inceledim. Herkesin okumasını istediğim ender kitaplardan bir tanesi.
Kitabın incelemesini okumak için linke tıklayın; edebiyatvedigerseyler.com/2023/01/16/butu...
Dünyanın Başladığı Pencere
Felsefenin anlaşılması en güç isimlerinden biri olan Spinoza’nın edebiyatın kurgusuna sığınarak gerçeklik kaygısı gütmeden okuyucuyla sohbet havasında geçen bir yaşam öyküsü. Yazar alışık olmadığımız tarzda kitapta ismimizi yazacağınız boşluklarla okuyucuya hitap ederek Spinoza’nın öyküsünü onun ağızından çok güzel bir şekilde anlatıyor.
"Evimizin çatı katında iki oda vardı. O odaların birinde babamın dükkânında sattığı şaraplar dururdu; ötekindeyse biz çocuklar uyurduk. İşte bu odanın penceresinde başladı çocukluğum ve dünya. Pencereden görünen manzara; bir parça gökyüzü, bir sokak, bir sıra harnup ağacı, bir kanal..."
Spinoza’nın aile yaşamından, kayıplarından, gençliğinden, tutkularından felsefesinden, ölümüne insana dair bu süreçleri onun bakış açısıyla ufkunuzu zenginleştirecek bir kitap. Kitapta en çok sevdigim kısım yazarın farklı kaynaklardan alıntıları oldu. Spinoza’nin yaşamıyla harmanlanan çeşitli alıntılar okumayi renklendirilmiş. Ben çok beğendim, okuyabilirsiniz 10/9
Hayvan Katili
Peter; babası tarafından terkedilmiş , annesi ve anneannesi tarafından büyütülmüş (?) bir çocuk. Neticesinde en büyük hobisi hayvan öldürmek olan , savaş uğruna en ufak bir vicdan azabı duymadan kitleleri öldüren, yeme bozukluğu , alkol bağımlılığı gibi bir çok psikolojik sorunu barındıran bir yetişkin.
Narsizm kişilik bozukluğu tedavisi çok zor olan bir hastalık. Kişi hasta olduğunu düşünmediği ve eksikliğini, karşısındaki insanın veye herhangi bir canlının yok olmasıyla tamamlayabildigi için bunu bir hastalık olarak görmezler. Tedaviyi zor kabul ederler. Hayvan katili narsistik kişilik bozukluğu olan bir adamın terapi günlüğü. Freudcu bakış açısı ile analiz yapılıyor. Rüyaların, çocukluğun en ufak bir hatıranın köklerine iniliyor. Tedavi epey uzun sürüyor. Narsizm hakkında hiç bilgisi olmayanlar önden okuma yapsa daha iyi olur.
Peter’ın öyküsü de travmalar ve sonuçlarının kuşaklararası aktarımına çok güzel bir örnek. Anlatımda Vamık Volkan duruluğu gibi bir gerçek olsa da , alan okumaları yapmayanlara dil olarak ağır gelebilecek bir metin. Psikoloji okumayı özellikle vaka okumayı sevenlere öneririm. Ben Çok sevdim..
Onlar Benim Kahramanım
Değerlendirmemi yapmadan önce kısaca kitabın Ana kahramanı olan "Gültekin Yazgan" kim? Ondan bahsetmek istiyorum. Kitabın kahramanı: "Gültekin Yazgan" çocukken geçirdiği bir rahatsızlık sonucu Cerrahpaşa Hastanesi'ne kaldırılır. Görme engelli olarak hastaneden taburcu olur. Böylece azim ve başarı dolu öyküsü başlamış olur. 18 yaşından sonra ilkokul, ortaokul ve liseyi sınavlarda başarıyla geçerek istediği avukatlık mesleği için hukuk fakültesine başlar. Akşam liselerinde öğretmenlik yaparken bir taraftan da hukukla ilgili kitaplar yazar ve bu kitaplar okullarda okutulmak üzere kabul görür. Öğrenim hayatı içerisinde Türkiye'de bulunmadığı için yurt dışındaki kütüphanelerden kabartmalı kitaplar getirtip bu kitaplar üzerinden İngilizce öğrenir. Kendisi gibi körlerin yararlanabileceği hayatını anlattığı "kör uçuş" adlı kitabında yazarıdır.
Kitapta, "Her kabullenişin birer vazgeçiş olmadığı" mesajını öyle güzel veriyor ki..
Gültekin Yazgan ‘nın bizim ‘zorlu bir yaşam’ dediğimiz yaşamı; kendisinin “sorun varsa, çözümde vardır” diyerek zor kelimesinin arkasına saklanmadan çabalamasını, ayakları üstünde durmasını ve hatta kendisinin insanlarla empati içerisinde olmaya çalışmasını gördüm.
İnsan istedikten ve çaba gösterdikten sonra başaramayacağı bir şeyin olmadığını kitap bize çok güzel şekilde gösteriyor. Ben beğendim, umarım siz de beğenirsiniz. Keyifli okumalar...
