çetin
86 syf.
7/10 puan verdi
·
10 günde okudu
Yirmi dört saate hapsolmak
Mükemmel bir Stefan Zweig kitabı daha okuduğumu düşünüyorum. Her zamanki gibi harika psikolojik çözümlemeler yapılmıştı kitapta. Cinnet hâlindeki insanları anlatmada usta bir yazardır Zweig. Onun kitaplarını okurken karakterlerini anlatışına odaklanırsanız çok şey kazanırsınız. Kitap çok sürükleyiciydi, sürekli sonra ne olacak diye düşünerek
Bir Kadının Yaşamından 24 Saat
Bir Kadının Yaşamından 24 SaatStefan Zweig · Koridor Yayıncılık · 2016126,3bin okunma
32 syf.
·
Puan vermedi
İlk kitabından sonra ikinci kitabını da bakmak istedim. Cidden kafa bir kelebek. Güldüğüm ve eğlendiğim bir hikaye oldu benim için. Kendinizden bir parça bulabileceğinizi düşündüğüm Tırtıl ve metamorfoza girmiş Kelebek olarak gayet keyifli. Cidden evin yaramaz kardeşi gibi
İyi Geceler Kelebek
İyi Geceler KelebekRoss Burach · Beyaz Balina Yayınları · 20222 okunma
656 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Notre Dame’ın Kamburu eseri Vıctor Hugo tarafından kitaba da ismini veren Notre Dame Katedrali’nin yıkılması söz konusuyken, halkın ilgisini katedrale çekmek ve yıkılması istenen katedralin restore edilmesini sağlamak adına yazılmıştır. Yazıldığı dönemde ses getirmesi, turistlerin ilgisini çekmesiyle amacına ulaşan Vıctor Hugo katedralin günümüze
Notre Dame'ın Kamburu
Notre Dame'ın KamburuVictor Hugo · Can Yayınları · 201932,5bin okunma
304 syf.
·
Puan vermedi
·
30 günde okudu
Hani öykü kitabı alırsınız ve içinde farklı farklı birçok öykü olur ya işte bu kitabı da öyle düşünün. İçerisinde bulunan 4 ayrı bölüm var ve her bölüm kendi konu başlığıyla ilgili mitleri, destanları ve tarihi olayları akıcı ve anlaşılır bir şekilde hikayeleştirerek bizlere aktarıyor. Belki bazı anlatılanları biliyor da olabilirsiniz ancak birçoğunun bu şekilde tek kitapta toplanmış olması benim hoşuma gitti. Ayrıca anlatılan her hikayenin ya da destanın sonunda kıssadan hisse misali kutucuk içerisinde 2-3 cümleyle açıklamalar bulunması da diğer beğendiğim bir noktasıydı kitabın. Genel kültür anlamında bireylere katkısı olacağını düşündüğüm bir eser. Kitabın yazarı Hüseyin Özdemir bir tarih öğretmeni ve tarihi sevdirebilmek adına böyle bir eseri kaleme almış, ağdalı dilden uzak anlatımıyla da tarihi okumalara ön yargınızı kıracak nitelikte bir yapıt ortaya koymuş bence. Zaten kendisi de tarih derslerinde anlattığı hikayeleri öğrencilerinin ısrarı üzerine kitaba dönüştürdüğünü önsöz kısmında açıklıyor. Son olarak kitabın bölümlerini aşağıya sırasıyla yazacağım, tavsiye ederim. 1. Bölüm: Dünya Medeniyetleri Tarihinden 2. Bölüm: İslam Öncesi Türk Tarihinden 3. Bölüm: İslam Tarihinden 4. Bölüm: Türk-İslam Devletleri Tarihinden
Mitolojiden Tarihe Seçme Hikayeler
Mitolojiden Tarihe Seçme HikayelerHüseyin Özdemir · Ötüken Neşriyat · 201921 okunma
448 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
İnsanın devamlı okudukça, düşündukce ve yazdıkça yavaş yavaş nasıl ve nereye evrilecegini çok güzel anlatmış harika bir kitap! Cahillik mutluluk mudur diye düşünmeden edemedim sonunda. Kesinlikle tavsiye ederim. mutlaka okunmalı diye düşünüyorum. Hayata bakış açınızın değişeceğini garanti ederim. çevirmen Mete Ergin harika bir is yapmış onu da ayrıca belirtmek gerek tabii.
Martin Eden
Martin EdenJack London · Yordam Edebiyat · 201990,1bin okunma
200 syf.
·
Puan vermedi
Tam bir edebi eser. Okurken bunaldigim da oldu. İngilizcesi daha edebi, çevirisi daha yalin ve akiciydi benim için. Çok fazla iç ses konusmasina tanık oluyorsunuz okurken. Kendi iç sesinden sıkılanlar degisiklik olması için bu kitaba el atabilirler.
Mrs. Dalloway
Mrs. DallowayVirginia Woolf · İletişim Yayınları · 20214,569 okunma
528 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
18 günde okudu
Kitaba Başkomiser Nevzat’ın anlatımıyla başlayacağım diye beklerken Müstak Serhazin isminde birinin anlatımıyla başladım. Bu yönüyle Kayıp Tanrılar Ülkesi kitabına benziyor. Daha doğrusu Kayıp Tanrılar Ülkesi bu kitaba benziyor. Ben sıralamayı bozup Sultan’ı Öldürmek’i daha sonra okuduğum için bu benzetmeyi yaptım. Romanda “Katil kim ?” sorusundan çok Fatih Sultan Mehmed ve Osmanlı Devleti ile ilgili olaylar ilgimi çekti. Zaten bu tarz kitaplarda hiçbir zaman katili bilemem. Yine bilemedim bu kitapta da. Osmanlı Devleti’ndeki taht kavgalarını, entrikaları okuduğunuzda bu devletin nasıl imparatorluğa dönüştüğüne şaşırıyor ve bu karmaşada Fatih’e bir kere daha hayran oluyorsunuz. Özellikle İstanbul’un Fethi ile ilgili bölümler ve olaylar çok doyurucuydu. Fatih Sultan Mehmed ile ilgili romanlara çok ilgi duymuşumdur esasında. Çocukken Feridun Fazıl Tülbentçi’den “İstanbul’un Fethi” isimli romanı okumuştum. Henüz okumadım ama elimde Beyazıt Akman’dan “Dünyanın İlk Günü” isimli roman mevcut. Bu gibi Fatih’i ve fetihi anlatan romanlar varsa önerilere açığım her daim. Bunun dışında Müstak’ın ruhsal durumu, üç farklı iç sesinin birbiriyle sürekli çatışması, katil olup olmadığına yönelik yaşadığı çelişkiler romanın psikolojik tarafını güzel bir şekilde yansıtıyor biz okuyuculara. Okuduklarım içinde benim en beğendiğim Ahmet Ümit kitabı olduğunu söyleyebilirim “Sultan’ı Öldürmek” romanının. Kitap sonunda bizi karşılayan tarih ve psikoloji kitaplarından oluşan 5 sayfalık kaynakça bu başarının sırrını ortaya koyuyor.
Sultanı Öldürmek
Sultanı ÖldürmekAhmet Ümit · Everest Yayınları · 201920,5bin okunma
176 syf.
8/10 puan verdi
Analizim
Anlatıcımız, iş için Long Island'a taşınan Nick Carraway'dir. Bir ev kiralar. Daha önce Manhattan'da olduğu için kuzeni Daisy ile görüşememektedir. Long Island'a taşındıktan sonra Daisy'nin kocası Tom şehri tanıtmaya karar verir. Şehir hakkında birçok bilgi edinir. Tom'un metresi Mytrle Wilson ile tanışır.
Muhteşem Gatsby
Muhteşem GatsbyF. Scott Fitzgerald · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202220,8bin okunma
38 syf.
7/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Analizim
Charlotte Perkins Gilman'ın "Sarı Duvar Kağıdı" ataerkil toplumun baskıcı doğası, kadın eylemliliğinin bastırılması ve toplumsal beklentilerin kadınların ruh sağlığı üzerindeki zararlı etkileri üzerine güçlü ve akıldan çıkmayan bir incelemedir. Hikayede sunulan çatışmalar, semboller ve karakterler aracılığıyla Gilman, okuyucuları kadınları önceden tanımlanmış sınırlar içine hapseden kısıtlayıcı toplumsal cinsiyet rollerini ve normlarını eleştirel bir şekilde incelemeye davet ediyor. Kahramanın iç mücadelesi, kocası ve toplumsal beklentilerle olan çatışmaları ve görünüş ile gerçeklik arasındaki çatışma, kadınların özerkliklerini inkar etmenin ve bireyselliklerini bastırmanın zararlı sonuçlarını ortaya koyan bir anlatı yaratmak için birlikte çalışır. "Sarı Duvar Kağıdı", kadınların güçlendirilmesi ve özgürleştirilmesi için toplumu ataerkil yapılara meydan okumaya ve kadınların seslerinin ve deneyimlerinin önemini fark etmeye çağıran bir çığlık görevi görür. Gilman'ın romanı, feminist edebiyatın ve toplumsal cinsiyet eşitliği için süregelen mücadelenin kalıcı önemini hatırlatarak bugün de okuyucularda yankı uyandırmaya devam ediyor. Toplumsal cinsiyet, ruh sağlığı ve toplumsal beklentilerin kesişimselliğine ışık tutan "Sarı Duvar Kağıdı" bizi kadınları susturan ve hapseden sistemleri sorgulamaya ve ortadan kaldırmaya teşvik ederek, nihayetinde kadınların gerçek benliklerini kucaklamakta ve potansiyellerini gerçekleştirmekte özgür oldukları bir dünya için çabalamamızı sağlıyor.
The Yellow Wallpaper
The Yellow WallpaperCharlotte Perkins Gilman · Wilder Publications · 20111,897 okunma
392 syf.
10/10 puan verdi
·
82 günde okudu
Tarık Tufan yine yapmış yapacağını :)Soluksuz okuduğum içinde sokak sokak gezdiğim ruhtan ruha geçtiğim bir romandı.Tarık Tufan kaleminin basit ama kitabın içine çeken bir yanı var.Bunu hemen hemen her okuduğum kitabında hissediyorum.Nitekim bu kitabında da öyle oldu.Kitap üç ana karakter üzerinden anlatılıyor.Aslında belki de herkesin bir dönem yaşadığı hisler,düşüşlerle,tekrar kalkmaya çalışmalarla,kendini bulma çabasıyla çevrili bir olay örgüsü hâkim kitapta.ilk bölümü geçtikten sonrasında kitap daha da meraklandırıcı olmaya başlıyor.Tahmin ettiğim kısımların yanı sıra ara ara yaşattığı sürprizler heyecanlandırdı beni okurken.Bu arada Tarık Tufan'ın Düşerken kitabında geçen karakterlerden Jülide ve İshak'ı hatırlatması da tatlı bir andı.Yazarın önceki kitaplarını da okumuş biri olarak kesinlikle kalemini,anlatış biçimini bu kitapla beraber geliştirdiğini düşünüyorum.Olumsuz anlamda yapabileceğim tek yorum kitabın sonlarına yaklaşıldığında olayları fazlaca ayrıntıya girerek uzatması oldu.Yine de kalemine sağlık Tarık Tufan hakikaten okunmaya değer akıcı bir kitaptı.Filmi de çekilse izlenir bence :)
Kaybolan
KaybolanTarık Tufan · Doğan Kitap Yayınları · 20203,112 okunma
174 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
Vaktiniz varmış boş durmayayım bari bir kitap alayım da okuyayım demişsiniz sonra bu kitabı almışsınız okumaya başladığınızda ne hızlı akıyor yahu deyip devamında bir ağacın altında gölgelenirken yaprakların sesiyle beraber huzur bulup uykuya dalmışsınız bir yandan da hafif esen rüzgarla güzel bir rüyanın içinde kaybolmuşsunuz gibi bir his. Yani bu huzura ihtiyacım vardı.. Tavsiyemdir keyifli okumalar
İlmihal Yahut Arzuhal
İlmihal Yahut ArzuhalMustafa Kutlu · Dergah Yayınları · 20181,515 okunma
504 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
29 günde okudu
Homeros’un İlyada ve Odysseia’sı okumak için baya ertelediğim kitaplar. Mitoloji okumaktan gözüm korksa da bir yerde buna son verip İlyada ile başladım ve İlyada benim için oldukça zor bir metin oldu. Troya Savaşı’nın anlatıldığı eser çoğunlukla savaş sahneleriyle geçtiği için çok da bana hitap etmedi. Bu sebeple Odysseia’yı okumaya karar vermek daha bir zor oldu ancak korkularım boşa çıktı kitabı çok beğendim. Odysseia daha fazla olay örgüsüne sahip olduğu ve merak edici unsurlarıyla kolaylıkla akıp gitti. Bu kitabın konusu on yıl süren Troya Savaşı sonrası esir tutulan İthake’li Odessa’nın ailesine kavuşma süresi de on yılı bulur. Bu sırada henüz küçükken bıraktığı oğlu büyür, karısı Penelopia’nın ise görücüleriyle başı derttedir. Hem bu görücüler Odessa’nın sahip olduğu mal mülkü tüketirken, hem de evlilik konusunda Penelopia’ya ısrarcı davranmaktadırlar. Bu duruma daha fazla dayanamayan ve Tanrıların da yardımıyla oğulları Telemakhos babasını bulmak üzere yollara düşer. Bu sırada Odessa’da Tanrı Athena’nın yardımıyla türlü zorluklara göğüs gererek evine dönmeye çalışmaktadır. Bu dönüş de hiç kolay olmaz karşısına sürekli tanrılar, canavarlar çıkar ancak zekası ve kendisine yardımcı olan tanrıların yardımıyla da hepsinden kurtulmayı başarır. Okuması oldukça keyifli bir destan olan Odyssei’yı kesinlikle tavsiye ederim. Ben çok severek okudum. “öyle acılar, öyle acılar çekmişsiniz ki, acı günleri düşünmekten sevinci unutmuş yürekleriniz.”
Odysseia
OdysseiaHomeros · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20185,3bin okunma
71 syf.
7/10 puan verdi
Biraz Kitap Biraz Beyin Fırtınası
Zweig ın Korku kitabında korkuyu nasıl hissettiysem bu kitabında da aldatılmayı o kadar iyi hissettim. Usta yazar duyguları, insanın iç dünyasını… Esasen insanların maskeleriyle yaşadığı bir dünyadayız ve yazar maskelerin ötesini sayfalarına her zamanki gibi ustalıkla yansıtmış. Peki bu ustalığı sağlayan nedir? (Bu soruya en son gelicem. Kitaba devam edersek.) Kendimi yağmur altında sırılsıklam buldum, üşüdüm, yoruldum… Sayfalar geçti umutlandım, utandım, aldandım… Yazarın kalemi, atmosferi içerisinde 71 sayfa akıp geçti. 7.5/10 verirdim. Üstteki sorumun cevabına gelirsek: İnsanlar en derin duygularını ince detaylarla yansıtırlar. Okurken kulağa basit gelip geçen ancak yakalaması ve kağıda dökmesi zor detayları yakalayıp sayfalara yalın bir şekilde dökebilmesi onu usta eserlerini ölümsüz kılıyor. Kitaptan bir alıntıyla bitireyim “Daha hayattayken ölmüş olmayı…” S.32 Nefes alabilmek yaşamak mıdır? Hayattayken ölmüşsek bu farkındalık hayata dönmemizi sağlayabilir mi? Yeterli mi?
Stefan Zweig
Stefan Zweig
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat
Fatih Yağız Demirtaş
Fatih Yağız Demirtaş
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört SaatStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020126,3bin okunma
88 syf.
10/10 puan verdi
DürtÜ hikâyesini ne kadar çok sevdiğimi anlatarak yorumuma başlamak istiyorum.. Yazar öykü içinde öykü yaparak okuyucuya edebi zevki tattırmış. Öyküde satın alınan bir kitabın okundukça birilerinin işkence gördüğünü, kitap bitirilirse de işkence gören kişinin öleceğini konu almış yazar. Eğer kitap okunmaz da köşeye bırakılırsa kişi kurtulacak ama ya okunursa? İşte o zaman o kişinin hayat yolculuğunda sonu gelmiş olacak. DürtÜ'den sonra en sevdiğim hikâye DöŞ adlı hikâye oldu kesinlikle. Nedim ve onun hikâyesini iyi ki okudum. O kadar çok altını çizdiğim yer oldu ki bunlar bile ne kadar çok sevdiğimi anlatıyor. Nedim karakteri ve iç dünyasıyla bende yeri ayrı olacak bir karakter olacak. Kitap her açıdan çok güzeldi. Öykü okumayı sevenler bu kitabı çok sever, öykü ile arası olmayana ise öykü okutur diyerek yorumumu bitiriyorum.
Ara Karardan Rücu
Ara Karardan RücuSıddık Batuhan Arpacı · Metinlerarası Kitap · 20236 okunma
288 syf.
5/10 puan verdi
Akıcı ama sıkıcı
Psikoloji odaklı bilimsel içerik beklerken kisisel gelişim motivasyon tarzında bir kitapla karşılaştım. Terimsel bilgi yok denecek kadar az. Hastaların hayatından örneklerle kişinin kendi kendine ettiği telkinlerin çekim gücünü ve yüksek benliğini harekete geçirdiğini çevirip duruyor. Uzata uzata anlatmasından sürekli tekrara düşmesinden atlayarak okuduğum bi kitap oldu. Klasikleşmiş her yerde dönen bilgi birikimini tekrarlamaktan sıkıldığım icin sevemedim. İçeriğe hakim olmayanlar icin iyi bir başlangıç kitabı olabilir.
Bilinçaltının Gücü
Bilinçaltının GücüJoseph Murphy · Koridor Yayıncılık · 200912bin okunma
1.500 öğeden 15bin ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.
Resim