Sis çökmüş çocukluğumun gün doğuşuna.
Ne otlar budadım. Dışı yeşil içi çorak olan otuzundaki şu tarlada. Körpe ellerim vardı. Şimdilerde nasırlı düşüncelerim. Hayata dair hayallerim vardı. Şimdilerde Ölüme dair umut dolu hallerim. Gençliğimi görür oldum. Elliden sonrasında. Hırpalanmış bir bedenden ziyade.
Yorgun olan ben miyim?
Yoksa şu huzura hasret gözlerim...
Dilsiz Şair
Sanatçının karşıtı olan rahat, zevk düşkünlerinde ise yaşadıkları o çeşitliliği biçimleme gücü hemen hiç yoktur. Bu kişiler yaşadıkları ana kaptırırlar kendilerini ve sonuçta bu an, diğer tüm insanlar için değerlendirilemeden yitip gider; sanatçı ise en küçük bir anı dahi sonsuzlaştırır. Bu nedenle kutuplar verimli bir şekilde birbirini tamamlayacak yerde birbirlerinden uzaklaşırlar. Birinde şarap bulunmaz diğerinde kadeh. Çözülmez bir paradoks: Eylem ve keyif insanının tüm yazarlardan daha çok anlatacak şeyi vardır; ancak bunu yapmayı beceremez düşün insanları ise anlatacak bir şeyi çok ender yaşadıkları için yaratmak zorundadırlar. Şairlerin yaşamlarının ilginç olması çok enderdir, yaşamları gerçekten ilginç olan insanların da onu anlatacak yeteneklere sahip olmaları.
...
- Kızlar daha çok seviyorsa neden kadın şair yok?
+ Uğruna şiir yazılacak adam olmadığı için..
- Genelde üzenlerin ve gidenlerin arkasından şiir yazılır di mi?
+ Erkeklerin pişmanlığı sonradan oluştuğu için şair oluyorlar..
- Kadınlar erkekleri üzmediği için şiir yazmaya gerek duymuyor.. :))
.