"Sabretmek, öylece durup beklemek değil, ileri görüşlü olmaktır. Sabır nedir? Dikene bakıp gülü, geceye bakıp gündüzü tahayyül edebilmektir."
Şems-i Tebrizi
Kahramanımızın ismini, işini, geçmişini ailesini bilmiyoruz. Kalabalık şehrin içinde yorulmuş bunalmış yalnız biri, anlatıcı olarak hayallerinden bahsediyor nasıl hayalperest yaşadığını anlatıyor. Yaşamından memnun olmayanların kaçtıkları alan hayalperestlik. Bazıları hayal kurmanın güçsüzleştiğini iddia edebilir. Her insan birazcık hayalperesttir.
Ve kahramanımız Nastenka ile tanışıyor
Beyaz Geceler başlıyor. Anlatıcı bu sefer Nastenca oluyor geçmişini ve beklentilerini anlatıyor. Duygusal ve psikolojik olarak yoğunlukta akıcı bir şekilde kitap akıyor. Kitapsız kalamayan hayal kurmayı öğrenen bir Nastenka çıkıyor karşımıza… “Aşk romanlarından nefret ederim. Genç kızların ahlakını bozuyor; onları hayalperest yapıyor.” Diyordu
Aşk romanı mı? Tarih romanı mı? Seyahatname mi? Fantastik mi? Biyografi mi? Sanırım hayat romanı, hayat kadar gerçek bir hikaye.
Nar Ağacı , edebiyattan keyif alan, ağdalı cümleleri seven, yaşanmışlıkları seven okuyucular için okunmazsa olmaz eserlerden.
Fantastik anlatım tarzı ile anlatıcı dedesi ve ananesinin birleşen hayatını fotoğraflardan
Altında ezildiğim her şeyi, bu acıyı unutabilmek için bir diğer acımı diriltmeye uğraşıyorum. Seni unutmak için yaşadıklarımı, yaşadığım şeyi unutmak için de seni hatırlıyorum. Ama mümkün değil, hiçbirini unutamıyorum.
Hikmet Benol burjuvaziden kaçar,eşinden kaçar(boşanırlar),ve gecekondu mahallesine yerleşir. Kimlik ve hayatın anlamı arayışındadır.Herkesten ve her şeyden kendisini soyutlar. İki komşusu vardır Albay Hüsamettin ve Nurhayat onlar üzerinden sorgulamalar ‘oyunlar’ yapar
yazar.
Tutunamayanlar kitabındaki gibi bilinçdışı tekniği ile yazmıştır daha geliştirerek tabiki. Hikmet Benol ‘oyun’ yolunu seçerek toplumdaki kargaşanın temellerine iner ve kendisiyle yüzleşirkende oyun yazan ve hayatı oyunmuş gibi algılar. Mükemmel bir ironi ile karşımıza çıkar.
Kitabın içeriğini nasıl anlatabiliriz Albayım? Evet Albayım ,Hikmet Benol evet BENOL’dum Albayım. Var mıdır bunda bir hikmet? Albayım, söyleyin bana. Evet Albayım ,okumuyorlar belkide
Oğuz Atay ‘ı tanımıyorlar. İnanabiliyor musunuz ?
Kızları etkilemek için Oğuz abimin süslü cümlelerini şiir gibi ezberleyen erkekler var. Ben ezberleyemedim Albayım,ezberim iyi değil galiba,Nazım’ı da ezberleyemedim.
Anlamıyorlar Albayım,Ben olamıyorlar,kaybetmeden,hayatlarındayken değer vermiyorlar! Veriyorlar mı? Albayım. Hikmet Benol’un acı,yanlızlık,aykırılığını tutunamayan ama çok iyi biri olduğunu çok güzel ironilerle sorgulamaları olduğunu anlarlar mı? Albayım.
Nasıl şirinlerde iyi bir çocuk olursanız şirinleri görebilirsiniz! Albayı görebilir,konuşabilir,dertleşebilirsiniz! Nasıl mı? Hâlâ anlamadıysanız,anlayamazsınız!
Kitapta ele alınan konu fabl tarzında yazılmış siyasi hiciv öyküsüdür.
Fabl ya da Öykünce sonunda ders verme amacı güden, güldüren, düşündüren ve genellikle manzum öykülerdir. İnsana ait bir özelliğin insan dışında bir varlığa verilmesidir. Fablların kahramanları genellikle hayvanlardır. Ama bu hayvanlar insanlar gibi düşünür, konuşur ve insanlar gibi davranır. Fabl nedir bilmeyenler için açıklamasını koydum ama esas şunun için yer verdim. Kitapta tasvir edilen karakterleri inanın siz kafanızda yerleştireceksiniz. Kitap yazıldığı döneme göre siyasi eleştiri getirirken görüyoruz ki insanlar var olduğu sürece bu eser güncelliğini ve geçerliliğini her daim koruyacaktır.
“Bazı hayvanlar(insanlar) eşittir. Ama bazı hayvanlar(insanlar) öbürlerinden daha eşittir.” S:147 (parantez içleri kitapta mevcut değildir. Okurken parantez içlerini siz dolduracaksınız)
“Kimsenin düşüncelerini söylemeye cesaret edemediği bir devir gelmişti” S:62
Bir gün isyan çıkar ayaklanan hayvanlar insanları kovarak özgürlüklerine kavuşurlar. Ve
Hayvan Çiftliği’ne dönüşürler. “Yedi emir” belirlenir(burasıda küçük ama büyük anlamlar içerir) artık buna göre yaşayacaklardır. Yönetimi domuzlar almıştır. Ne zamanki domuzlar yönetimi alıyor içerikte gerçeklik başlıyor göreceksiniz.
“Kabul edelim: Yaşamlarımız sefil, yorucu ve kısa” S:3 Neden yaşamlarımız sefil ve yorucu? Onun cevabınızda bu kısa romanda
George Orwell anlatmış. Okumayan kalmasın. İyi okumalar.
Hayvan ÇiftliğiGeorge Orwell · Can Yayınları · 2020260,9bin okunma