güneş büyüklüğünde bulutlar gezinirdi ki onlar sarı, mavi, kırmızı ve yeşildiler; dünyalar birbirine girerdi ki güzel yüzlü tanrılar doğardı bu çarpışmalardan; yıldız büyüklüğünde patlamalar olurdu ki öfke dolu bir haykırış asılı kalırdı karanlığın kalbinde.
yeniden hatırlayacaksınız sizden ne kadar nefret ettiğimi, sizi ne kadar sevdiğimi, sizden ne kadar kuşku duyduğumu, size ne kadar güvendiğimi. atalarınızın, dedelerinizin, babalarınızın unuttuklarını da hatırlayacaksınız birer birer. ne kadar acımasız olduğumu da hatırlayacaksınız, ne kadar merhametli olduğumu da. dizginsiz öfkemi de hatırlayacaksınız, sonsuz şefkatimi de. sizi belalardan nasıl koruduğumu, dertlerden nasıl uzak tuttuğumu da hatırlayacaksınız, başınıza getirdiğim felaketleri de.
ne zamanın acımasızlığı, ne insanın vefasızlığı, ne ufalan taş, ne eriyen mermer, ne çürüyen ahşap, ne sözün çaresizliği, ne duanın kifayetsizliği; hiçbiri ama hiçbiri önleyemeyecek gelmekte olan hükümranlığımı.