Kitabın dilini sevmedim, okuması zor geldi açıkçası. Cümleler çok uzun ve bağlamdan kopmaya neden oluyor. Çeviriden kaynaklı da olabilir bu durum, bilmiyorum.
Yazar, okulların ve televizyonun (günümüze uyarlarsak internet ve pc oyunlarının) çocukların aileleriyle geçirecekleri ve bireysel keşiflerde bulunacakları vakitleri çaldığını iddia ediyor. Haklılık payı çok. Ev okulunu öneriyor ama çekirdek aileye dönmüş günümüz toplumunda bu pek mümkün değil bence. Kaldı ki günümüzde aileler de internetin esiri.
Okulların zorunlu hale getirilmesinin, ders suresinin ve zorunlu okul yili suresinin uzatilmasinin tum bunlardan maddi gelir saglayan koca bir sektorun maddi hirslarindan kaynaklandigini soyluyor ki bu cok mantikli..
Zorunlu okul uygulamalari sonrasi artik ortaokulda bile derslerde uyuyan, hiçbir şeye isteği olmayan öğrenciler(im) var. Her gecen yil sayilari artiyor, davranislari bozuluyor, olumsuz yonlere daha cok kayiyorlar. Şiddete, kötü alışkanlıklara meyilleri artıyor. Buyuk reformlar gerekli egitimde ama bizdeki gibi sınav sistemini degistirerek duzelmeyecek bir seyler.
Sürekli sorguluyorum ama zorunlu eğitimdeki ısrarı gercekten anlayamıyorum. Reforma zorumlu egitimi tartisarak baslayabiliriz sanirim..