her yaş grubunun okuyabileceği bir dile sahip.yazar okulların gerekli derslerin yanında cocuklarda finansal zekanın gelişimi için de dersler olması gerektiğini savunuyor.size birçok yeni bakış açısı ve bilgi kazandırıyor.yazarın yaşanmışlıklarından bilgilerinden yararlanmak da eşsiz bir deneyim.bana bilmediğim birçok şey öğretti.eğer paraya,para kazanmaya ilgiliyseniz kesinlikle şans verebilirsiniz.para kazanmanın yollarına ,parayı degerli kullanmaya, paranın sizin için çalışmasına vurgu yapıyor.tüm bunlara dair inanılmaz bilgiler öğreneceksiniz öğrenirken eğleneceksiniz.kesinlikle bir kez hatta birkaç kez daha okuyacağım bir kitap.
Bankacı Bir Hanedan
༄ ༄ ༄
Siyasî mekanizmaların güç, yönetim ve güvenlik hassasiyetlerin kurumsal işlevler sayesinde işlenebilmesi için güçlü bir piyasaya sahip olmak gerekmektedir. Güçlü bir piyasanın askerî, siyasî, sosyal kesimleri harekete geçirme mekanizmalarını yapma ve
Ama şimdi, eğer "piyasa şirketi beğenmiyorsa" sadece bilinen o markalar değil aynı zamanda şirket arazilerinin, binalarının, makinelerinin ve aklınıza ne geliyorsa bütün mallarının değeri bir hiçe indirgenir. Pascal "Kalbin kendine has nedenleri vardır ama akıl bunları anlayamaz." demişti. Burada "kalp" yerine "Wall Street'i koyabilirsiniz.
Büyüklük, mükemmel bir geçmiş kârlılık sicili, şirketin ileride de aynı kârlılıkla performans göstereceği beklentisi ve geçmiş yıllarda gerçekleşen kuvvetli bir fiyat hareketi gibi avantajları bünyesinde toplayan şirketlerin ivmesi daha güçlü oluyor. Bizim niceliksel standartlarımıza göre fiyatları biraz fazla şişmiş gibi görünse bile temelde yatan piyasa momentumu bu hisseleri daha çok uzun bir süre besleyebilir.
...akıllı yatırımcının alacağı ders, eğer çok kelepir fiyatlar yakalanmazsa (sadece girişimci yatırımcı için), ikinci kalite kağıtlardan uzak durmaktır.
Okur, portföy secimi işinin daha da basitleştirilmesini isteyebilir. Sadece düşük bir fiyat/kazanç oranı veya yüksek kâr payı getirisi veya yüksek aktifler değeri gibi tek bir kriter kullanılamaz mı? Uzun vadede istikrarlı sonuçlar verdiğini gördüğümüz iki yöntem var: (a) önemli şirketlerin (Mese lâ DJIA listesi) düşük fiyat/kazanç oranlı olanlarını almak, (b) net cari aktifler değerinin (veya işletme sermayesi) altında işlem gören hisselerden oluşan çeşitlemeli bir sepet seçmek. Düşük fiyat/kazanç oranı kriterini 1968 sonu ile 1971 ortası arasında DJIA'ya uyguladığımızda, kötü sonuçlar aldığımızı daha önce söylemiştik. İşletme sermayesi değerlerinin altında alınan hisseler için söyleyecek kötü bir sözümüz yok, ama burada tek dezavantaj bunun gibi fırsatların son on yıl içinde yavaş yavaş yok olmaya yüz tutması.
Yatırımcı bu kitabın içinde kendisine çeşitli tarihsel fiyat verilerinden, kâr payı ve kazanç rakamlarından, mali durumlardan, kapitalizasyon seviyelerinden ve daha bir çok verilerden bir ziyafet çekebilir. Geriye dönük muhafazakârlık, sıradan şirketler, garip düzenlemeler ve her türlü dolaplar. Wall Street'in icadı binbir türlü alet edevat, hepsi bu kitabın içinde incelenmeyi ve ciddi bir gözle bakılmayı bekliyor.
...Belki de tüm menkul kıymet analistlerinin hisse seçiminde ortak bir hataları vardır. En fazla büyüme vaat eden sektörleri ve bu sektörlerde faaliyet gösteren en iyi yönetimli, en iyi malzemeli şirketleri ararlar. Bunları buldukları takdirde de, fiyatlar ne kadar pahalı olursa olsun alım yapmaktan kaçınmazlar ve fiyatı düşük kalmış hisseleri de (ve sektörleri) göz ardı ederler. Mevcut kârlılıkları çok iyi olan şirketlerin gelecekte de aynı performansı göstereceklerinden emin olabilseydik, bu doğru bir hareket olurdu. Mevcut performansları ortalamaların altında kalmış olan şirketler de eğer yok olmaya doğru gidiyor olsalardı, o zaman da bu şirketler hangi fiyatlardan işlem görüyorlarsa görsünler hiçbir zaman cazip olmazlardı.
Halbuki gerçek hayat hiç de böyle değil. Uzun bir süre aynı yüksek büyüme oranını muhafaza etmiş şirket sayısı çok az. Çok büyük şirketlerin de ancak çok ama çok küçük bir bölümü yok olmuş. Çoğunun tarihine bakacak olursak, sayısız çıkış ve iniş gözlemliyoruz. Hatta bazılarında o "sıfırdan tepeye ve sonra tekrar geriye" süreci düzenli bir dönemsellik içerisinde devamlı olarak tekrarlanıp durmuş (ör. çelik sektörü). Bu değişiklikler bazen yönetimin iyi veya kötü performansına da bağlı olabilir.