Zengin baba şöyle derdi: "Bir insanın geleceğini, zamanını ve parasını neye harcadığına bakarak söyleyebilirsiniz." Ayrıca şunu da söylerdi: "Zaman ve para çok önemli aktiflerdir. Akıllıca harcayın."
1. Trendler, kanallar veya destek ve direnç çizgileri fiyatların ne yöne gideceği konusunda fikir vermez sadece fiyatların hareket ettiği yön üzerindeki önemli direnç ve destek seviyelerini gösterir.
2. Destek veya dirençler kırılmaz değildir. Bilakis kırılıp kırılmayacağı dikkatle izlenmesi gereken noktalardır.
3. Destek denilen nokta alım noktası değil, aşağı kırılıp kırılmayacağı dikkatli izlenmesi gereken noktadır. Bir bakıma aslında satışa hazırlıklı olunması gereken noktadır.
4. Direnç seviyeleri ise, kısa vadeli olarak satış için kullanılsa bile yukarı doğru kırılıp kırılmayacağı dikkatle izlenmesi gereken noktalardır.
5. Teknik analizde trendler ne kadar başarılı olmuştur? Sorusu anlamsız bir sorudur. Az önce de belirttiğim gibi trendler çizilir ve fiyatların genel olarak yönü bulunarak bu yön üzerindeki destek ve direnç seviyeleri saptanır.
6. Trenlerin kırıldığı noktalarda trend kırılma kurallarına dikkat edilmelidir. Sadece bir tane trend kırılma kuralı gerçekleşse dahi trend kırılabilir veya üç şart birden gerçekleşse dahi trend kırılmayabilir.
Türkiye'nin son on yıldaki ekonomik başarısını gelecek on yılda da devam ettirebilmesi artık bu "ne kadar dış açık o kadar büyüme" modeliyle pek mümkün görünmemektedir. Bu modelden "daha az cari açık daha çok iç üretim" modeline geçilmesi gerekmektedir. Ne var ki bunu dış rekabete açıklığı sağlayarak yapamazsak, yani ne pahasına olursa olsun iç üretim modelini uygularsak, bu kez de kamu kesimi açıkları vermemiz kaçınılmaz olur.
Türkiye 1980'lere kadar ithal ikameci "ne pahasına olursa olsun yerli üretim modeli" ile geldi. 1980'lerden 2000'lere kadar "içeride üretemiyorsak dışarıdan ithal ederiz modeli" uygulandı. 2000'lerde "kamu kesimi borçlanacağına özel kesim borçlansın modeline" geçildi. Şimdi artık "dış rekabete açık yerli üretim modeli" uygulamanın zamanıdır.