e

Eleştiri-Kuram

1 üye
Esere Dönük Eleştiri
"Bu ülkeye tıkıştırılmış insanlar artık insan kişiliğinin anahtarlarını seçemiyorlar. Her özgür kişi onlara bir tuhaflık olarak görünüyor. Yüksek Alplerin gökyüzüne değil de, koyu bir kumaşın kıvrımlarının üzerine yaslandığını düşünün. O heybetli doruklar ancak belli belirsiz görülebilecektir."
"Tarih gerek bize, ama bilgi bahçesinde başıboş gezinen aylağınkinden farklı bu ihtiyaç." Nietzsche, Tarihin Hayat İçin Yarar ve Sakıncaları Üzerine
Reklam
Üşüdüm Biraz
"Bilici hadi söyle beni bekleyen ne? Suya bak, aleve sor, göçebe rüzgârı dinle. Yeni bir kente gideceğim burdan Ne uğurlayan olacak beni, Ne orda karşılayan güvermiş bir sevinçle." Metin Altıok
Sayfa 154 - Kunduz Düşleri 5, 2000Kitabı okudu
Üşüdüm Biraz
"Ahmed Arif, Aralık ayı için, 'netametli aydır' diyorsa da, Temmuz, daha netametli olmaya başladı yıllardır. Orta Anadolu, Temmuz'u kavurucu sıcaklarla geçirir hep. ... Bu çıldırtan sıcak, 'sarı sıcak'tır. Sarı sıcak, küçük bir sürtünmeyle yangına dönüşüverecek gibidir. Öyle de oldu. Sivas'ta yangına döndü bozkır. Türkünün ve şiirin, semahın ve bilginin serinleten havasıyla Sivas'a gelenler, Madımak yangınıyla kül edildiler. Şiir de serinletemedi bozkırı. Ateşle sınandı şiir, ateşle sınandı türkü..."
Sayfa 153 - Kunduz Düşleri 5, 2000Kitabı okudu
Üşüdüm Biraz
"Açılışlarda, kokteyllerde pek görülmezdi Ahmed Arif. O herkesin elde kadeh dolaşıp durduğu mekânlara bakar da, 'ayakta işer gibi rakı mı içilir he canım, rakı içmenin âdabını da bilmiyor pezevenkler' deyiverir. Âdap adamıdır o. Feodal bir şövalye, çağdaş bir aydın. Susmasını ve küfretmesini, kuşkulanmayı ve güvenmeyi öğretti nice genç insana. Nice genç onun şiirleriyle kavradı dostluğu, aşkı, kavgayı... Haberin var mı taş duvar? Demir kapı, kör pencere, Yastığım, ranzam, zincirim, Uğruna ölümlere gidip geldiğim Zulamdaki mahzun resim Haberin var mı? Görüşmecim yeşil soğan göndermiş, Karanfil kokuyor cıgaram Dağlarına bahar gelmiş memleketimin."
Sayfa 152 - Kunduz Düşleri 5, 2000Kitabı okudu
Sivas'ı Unutmayalım
"Arkadaşımın köyü yakıldı sonra. Arkadaşlarımın köyleri yakıldı. Kadınlar, bohçası çözülmemiş bir hüzünle gözlerini göğe çevirdiler. Gök boştu. Tanrı, tanrı olduğunu bir kez daha gösteriyordu. Çocuklar, çığlıklarını göğüs kafeslerinde tutmuş, bir isyan olarak dağlara bakıyordu. Ormanların yakıldığını gördüler. Yanan ormanlardaki börtü böceğin çığlıklarını insan kulağı algılayamazdı. Algılayamadı. Ateşi ve çığlığı unutmayalım."
Sayfa 169 - Yeni Gündem, 2000Kitabı okudu
Reklam
897 öğeden 991 ile 897 arasındakiler gösteriliyor.