Yâd; anmak, hatırlamak demektir. Farsça sözcük, lades ile akraba. Lades de aklımda anlamına geliyor.
Bir de Türkçe yad var, yabancı demek.
Hala yâd ediliyorsan eğer, bil ki yad elden değilsin, zira ne demiş şair: "Anımsamak bir tür buluşmadır..."
Malazgirt kelimesinin bir teoriye göre açılımı şöyledir" me- lez- gırt"
Yani" biz çabuk aldık, feth ettik"
Lakin bu kelimeye Ermenice'den gelmedir diyenler de var.
Peygamber kelimesi Farsça'dan Türk diline intikal olmuştur . Peygam veyahut peyam , haber demektir. Ber ise ileti, ileten anlamına gelip kelimenin sonuna ilhak olur . Seferber, Rençber , rehber , beraber vs gibi kelimeler.
Enâniyet; benlik, her şeyi kendi benliğine dayandırmak demek. Arapça ene “ben” kökünden gelen sözcük enayi ile akraba. Birbirine bu kadar uzak görünen iki sözcüğün bu kadar yakın olması... Herhalde hep “ben” demek de bir tür enayilik olsa gerek.
İbnü’l vakt “zamanın çocuğu”;
zamanın gerektirdiği şekilde hareket eden ve duruma göre konuşan, zamane çocuğu demek.
Ebü’l-vakt “zamanın babası”
zamânın etkisi altında kalmayan, şekilden şekile girmeyen, prensip sâhibi kimse demek.
Zamanın çocuğu ya da babası olmak...