Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Profil
“..intizam tam bir vahdettir, bir tek nazzamı ister. Münakaşaya medar olan şirki kaldırmaz.”
Sayfa 163 - Envar neşriyatKitabı okudu
“..bu kâinata geniş bir dikkat ile bakan; kâinatı gayet haşmetli ve gayet faaliyetli bir memleket, belki idaresi gayet hikmetli ve hâkimiyeti gayet kuvvetli bir şehir hükmünde görür, her şeyi ve her nev'i birer vazife ile müsahharane meşgul bulur.”
Sayfa 152 - Envar neşriyatKitabı okudu
Reklam
“..bu kâinat bütün mevcudatıyla beraber kaderin kalemiyle yazılmış, kudretin çekiciyle yapılmış manidar hadsiz kitablar, mektublar, nihayetsiz binalar ve saraylar hükmünde.”
Sayfa 145 - Envar neşriyatKitabı okudu
"Diline dikkat et dişini kırmasın." Yusuf Has Hâcip
“Çünki;
nazenin ve nazdar beslediği ve akıl ve kalb gibi cihazatla saadet-i ebediyeye ve âhirette beka-i daimîye iştiyak hissini verdiği halde onu ebedî i'dam etmek, ne kadar gadirli bir merhametsizlik ve onun yalnız dimağına yüzer hikmetler ve faydalar taktığı halde onu dirilmemek üzere bütün cihazatını ve binler faideleri bulunan istidadatını akibetsiz bir ölümle faidesiz, neticesiz, hikmetsiz bütün bütün israf etmek ne derece hilaf-ı hikmet ve binler va'd u ahidlerini yerine getirmemek ile -hâşâ- aczini ve cehlini göstermek, ne kadar o haşmet-i saltanata ve o kemal-i rububiyete zıddır, her zîşuur anlar. Bunlara kıyasen, inayet ve adaleti tatbik eyle..”
Sayfa 46 - Envar neşriyatKitabı okudu
“..yüzer hüner ve san'at ve kemal ve cemalleri bulunan bir zât; herbir hüner kendini teşhir etmek ve her bir güzel san'at kendini takdir ettirmek ve herbir kemal kendini izhar etmek ve herbir cemal kendini göstermek istemesi kaidesince o zât dahi bütün hünerlerini ve san'atlarını ve kemalâtını ve gizli güzelliklerini tarif edecek, teşhir edecek..”
Sayfa 78 - Envar neşriyatKitabı okudu
Reklam
“herşeyin hüsnü, kendine göredir, hem binler tarzda bulunur ve nevilerin ihtilafı gibi güzellikleri de ayrı ayrıdır. Meselâ; göz ile hissedilen bir güzellik, kulak ile hissedilen bir hüsün bir olmaması ve akıl ile fehmedilen bir hüsn-ü aklî, ağız ile zevkedilen bir hüsn-ü taam bir olmadığı gibi..”
Sayfa 77 - Envar neşriyatKitabı okudu
“Bu hayatımın en saf lezzeti ve en hâlis saadeti imandadır. Yani, beni yaratan ve yaşatan bir Rabb-ı Rahîm'in mahluku ve masnuu ve memlukü ve terbiyegerdesi ve nazarı altında olmasına ve ona her vakit muhtaç bulunmasına ve o ise hem Rabbim, hem İlahım, hem bana karşı gayet merhametli ve şefkatli bulunduğuna kat'î imanım öyle kâfi ve vâfi ve elemsiz ve daimî bir lezzet ve saadettir ki, tarif edilmez..”
Sayfa 73 - Envar neşriyatKitabı okudu
“gökleri yıldızlarla, zemini çiçekler ve güzel mahluklarla yapan, süslendiren ve böyle herbir san'atta yüzer mu'cize gösteren bir san'atkârın eser-i san'atı ve böyle hadsiz hârikalı bir ustanın yapılışı olmak, ne kadar antika ve kıymetdar ve şuuru varsa ne kadar iftihar eder ve şereflenir..”
Sayfa 70 - Envar neşriyatKitabı okudu
"Lakin herkes bilir ki yardım istemeyen birine yardım etmekten daha zor bir şey yoktur."
Reklam
“..bir samimî dostun saadetiyle, şefkatli dostu dahi saadetlenir ve lezzetlenir.”
Sayfa 62 - Envar neşriyatKitabı okudu
İnce, narin, sevecen; ürkek halinle... Buğulu gözlerinle, dağılmış başak rengi yumuşak saçlarınla öylesine güzelsin ki... Ne öylesine tutkulu, ne erişilmez umutlarla dolu... Kimi gün sessiz sakin, kimi gün alabildiğine duygulu. Seviyorum seni EYLÜL, her seferinde daha coşklulu... Bambaşka tat var sende... Bazen burukluk, bazen neşe buluyorum o ince hüznünde. Seviyorum seni EYLÜL, bana acı versen de... Yorgun gönüllere sunduğun, çılgın hayaller değil... Belki biraz teselli, sıcacık bir dost eli. Seviyorum seni EYLÜL, içim bir duygu seli... Güneşinde sevinç var, gecende bazen hüzün... Benim için sevgiyle, ümitle örülüsün. Biliyorum, sen daha pek çok müjdelerle yüklüsün... Sen benim doğduğum ay, sevdiğim ay EYLÜL'sün...
Sayfa 22 - Doğan Kitap & 24. BaskıKitabı okudu
“Evet ebedî bir dâr-ı saadeti kazandıran iman nimetini veren, elbette ve her halde o dâr-ı saadeti halk eden ve imanı ona anahtar yapan bir Zât-ı Zülcelal'in nimeti olabilir. Başkası bu derece büyük bir nimetin mün'imi olarak mabudiyetin en büyük penceresini kapayıp, en ehemmiyetli vesilesini kapamaz ve çalamaz..”
Sayfa 22 - Envar neşriyatKitabı okudu
“Nasılki güneşin azamet-i nuru ve kibriya-yı ziyası, perdesiz ve yakınında bulunan başka zaîf nurlara hiçbir cihetle ihtiyaç bırakmadığı ve tesir vermediği gibi, öyle de kudret-i İlahiyenin azamet ve kibriyası dahi, ayrı hiçbir kuvvete, hiçbir kudrete ihtiyaç bırakmadığı gibi, onlara hiçbir icadı, hiçbir hakikî tesiri vermez..”
Sayfa 19 - Envar neşriyatKitabı okudu
Roman-ı Eylül:
"Eylül, ah işte Eylül! Ne yapılsa nafile... Bak her şey bitti."
127 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.