Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.25
Eylül
Necip Bey yüreğini Suat hanıma kaptırmıştır. Ama şöyle bir durum var ki bence Necip Bey Suat’a aşık olmamıştır, Necip; Suat’la Süreyya’nın arasındaki o aşka hayran kalmıştır, başlarda olay dediğim gibi hayranlık üzerine kuruludur. Daha sonraları bu hayranlık sadece Suat’ın üzerine geçmiştir.
Necip bey hayatı boyunca hep düşük ve aşağılık kadınlarla beraber olmuştur, bu yüzden tüm kadınlara “delila” demektedir. Yani tüm kadınları kötü ve iğrenç olarak aynı kefeye koymaktadır. Karşısına kocasına bu kadar sadık bir kadın çıkınca da ona hayranlık beslememesi olanaksızdır.
Gizli gizli aşkını yaşayan Necip bir süre sonra gözleriyle Suat’a hissettiklerini anlatmaya çalışır. Bir gün üçü gezmek için dışarı çıkacaklardır, Suat eldivenlerini ve şemsiyesini piyanonun üzerine koyar, daha sonra onları almak için geldiğinde eldivenin tekini bulamaz, tekini Necip almıştır çünkü. Aradan geçen zamandan sonra Necip hastalanır; Suat onu görmeye gittiğinde ilk defa aşkının kıvılcımlarını orda belli eder.
Biraz vicdan azabı biraz aşk derken bu aşk ikisini de yiyip bitirir. Suat onu unutmaya çalışırken ona bir küser bir de barışır; ve bunların hiçbirinden Necip’in haberi yoktur. Necip ise Suat’ı unutmaya çalışarak gününü gün eder, zamparalık yapar ve bolca içki içip sarhoş olur.
Kitabın sonu ise trajik bitiyor Süreyya evde çıkan yangınla içeride mahsur kalıyor ve onu kurtarma çabasındaki cesareti de şaşırtmayacak şekilde Necip gösteriyor. Ve o yalı iki aşığa mezar oluyor.
Şairin de dediği gibi “Eylül, ah işte eylül! Ne yapılsa nafile.. Bak, her şey bitti..”
365 syf.
10/10 puan verdi
Eylül kitabı Herkesin bildiği üzere İlk psikolojik Romandır.
Öncelikle kitabı herkese tavsiye etmiyorum...
bazıları yarıda bırakmış olsada ben tek seferde bitirdim . Başka Cinayet adlı kitaptan sonra okumuştum . bu iki kitap sayesinde okuma alışkanlığımı oturttum..
Ergenliğe yeni girmiş... Psikolojisi darmadağın olanların okumamasını tavsiye ediyorum️
Öncelikle
Süreyya'nın erkek ve Suat'ın kız olduğunu bilmeden kitaba başlamayın kafanız karışır. :)
Süreyya : Suad’ın kocasıdır.
Necip :Süreyya’nın halasının oğludur.
Suat : Süreyya’nın karısıdır. Necip’in yasak aşkıdır.
Olaya gelecek olursak ;
Suat ile süreyya bir yalı da yaşıyorlar. necip onlara sık sık ziyarete gelirmiş.Necip suat'a Aşıktır.. Ve suta bunu anlamada gecikmez lakin Süreyya'ya ihanet etmek istemiyordu.
Necip ile suat aşk dedikoduları çıkar ve bunu duyan süreyya buna inanmaz.. dedikodular daha fazla yayılınca necip artık eskisi kadar sık gelmemeye başladı ve yataklara düştü. sağlığına geri kavuştuktan sonra yine gidip gelmeye başlar.
Ve eylül gelir..Bu ay, Suat için kadınlığının bir sonbahar ayı gibidir.
Bir gün onlar konakta iken yangın çıkar ve dışarıya çıkarlar ancak suat kendini eve haps ederek seslenmelere cevap vermez..
bunu gören necip sevdiği kadını kurtarmak için yangına dalar ardından süreyya da gelir.
Hiç biri kurtulamaz ve orada Hayatını kaybederler...
( hüzünlü bir sonn )
Bir kumarbazı kurtarmak uğruna kendi hayatınla kumar oynamak.
24 saate bu kadar tutku dolu bir aşkı ve aynı zamanda bir insanın en büyük hayal kırıklığını sığdırmak... Tam Stefan Zweig’ın yapabileceği türde bir mükemmellik. Cidden bu adamın kitaplarını okuduğumda her daim gönlümde bir kıpırdanmalar oluyor. Bütün duyguları o kadar iyi işlemiş ki ve her kitabında insan gerçek yaşamdan bir şeyler buluyor ki bu
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört SaatStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020126,3bin okunma
Eylül ...
Eylül...
Sizde çağrıştırdıklarını bilemem ama benim için sadece bir ay değil .
Bana huzur , sakinlik ve rahatlık veren bir ay ismini duyunca yüzümde güller açan bir ay .
Yaprakların hafif hafif koparak yere düşmesini izledim ay ve daha neler neler .
Kitap çok akıcı ilerlemesine rağmen ben yoğunluktan dolayı geç bitirdim ama buna rağmen bayıldım .
Kitabın ortalarina doğru bir durağanlık oldu ( baya uzun süren bir durağanlık bu bahsettiğim ) sadece günlük yaşantı vs anlatıyordu . Ama sonlara doğru akıcılığını yeniden kazandı .
Yanlış bulduğum şeylerden biri ise şuydu :
Birini sevmek ve ona aşık olmak elimizde olan bir şey değildir ama o kişiye ihanet etmek elimizde olan bir şey .
Bu kitapta Suat ve Necip çiftinin aşkını görüyoruz ama o esnada Suat ve Süreyya 'nın evli olması da ayrı bir olay .
Şunu demek istiyorum ki bir insana aşık olabilirsiniz bu çok normal bir şey ama evli olduğu adama ihanet etmek bence çok yanlış .
Ki Necip ile arası kötü olunca tekrar Süreyya ya sığınması ama sonradan tekrar ona ihanet etmesi bence çok yanlış bir olay .
Ama bu bir kitap olduğu için pek de bir şey diyemiyorum .
Diyeceklerim bu kadar.
Güzel bir kitaptı okuyun .